Bugün, homoseksüellik olayı karşısında yüzler pek gizlenmiyor. Varlığı kabul ediliyor. Homoseksüellerin çoğu da, üstelik, çok zeki ve saygı değer kişilerdir. Onları yargılamak ve suçlamak kimsenin hakkı değildir.
En üzücü durum da, birçok homoseksüellik vakalarının tedavilerinin hiçbir olanağı olmamasıdır. Bunun tek sebebi de, bu hastaların kendi durumlarından dolayı acı çekmemeleri ve bu durumdan kurtulmak için hiçbir sebep görememeleridir. Birçoğu düzelebilir, birçoğu da şifaya kavuşabilir. Geriye, oldukça sık görülen, gözlerimizi yummamızın hiçbir işe yaramayacağı bir homoseksüellik kalıyor. Homoseksüellerin, daha genç kimseler üzerine saldırmadığı ve kendi kendileriyle yetindikleri sürece, onların özel hayatına biz karışmayız.
Homoseksüel Nedir?
— Gerçek homoseksüel, kendisi kadınsa kadınlarla, erkekse erkeklerle cinsel ilişkiye girmeyi tercih eden kişidir.
Delikanlılıkta da, cinsel yön kavramının kesin olarak belirlenmediği bir evre bulunur. Bu sırada, az çok homoseksüel görünen bir davranışı benimser ama bu benimseme, gerçek cinsel pratiğe pek seyrek dönüşür. Bu evre gelip geçicidir. Bu konuda, endişeye hiç yer yoktur. Kızınız ilk duygusal ilişkinin çıraklığını "en iyi kız arkadaşı" ile, oğlunuz bu alandaki acemice şaşkınlıklarını "en iyi erkek arkadaşı" ile yapacak olur. Eğer, bunun tam tersi, yetişmiş çocuğunuz bu evreden çıkmayı istemez görünür, karşı cinse hiçbir ilgi duymaz ve siz onun homoseksüelliğin gerçek pratiğini yaptığına emin olursanız; eh, o zaman size yapacak bir tek iş kalıyor. O da, çocuğunuza sövüp saymadan ve küçük düşürmeden, bunu onunla konuşmaktır. Ona, daha çok, bu işten anlayan uzman bir hekime başvurmayı isteyip istemediğini sorunuz. Gelecekte, pek çok gençte, zamanı geçmeden homoseksüel hayatın başında durdurulabilen bu yaşayıştan eser kalmayacağı kabul edilir.
Bu homoseksüellik evresinden herkes geçiyor. İşte bizim evremizdeki kadarına ben normal derim. Ama biz buna saplanıp kalmadık. Bu gelip geçici homoseksüellik eğilimleri, şehvet öğesinden tam yoksun olup, kaynağını bizimle aynı cinsten olan kişiler için beslenen dostluk duygusunun ifadesinden alır. İyi dostluklar da olmasa, insancıl ilişkiler çok kötü olurdu!..
Nasıl homoseksüel olunur?
Son bilimsel teorilere göre, homoseksüellik, kalıtsal (irsi) olmadığı gibi, fiziksel ya da iç salgı bezlerinden doğan bir bozukluk da değildir.
Homoseksüellik, kötü bir heyecan gelişmesi sonucu, bu gelişmedeki bir duraklamadır.
Homoseksüel olabilir miyim?
Bu mümkün değildir.
Bugün, herkesin kabul ettiği bir şey vardır. O da, her insanda, bir nebze de olsa iki cinsellik bulunduğudur. Bunun bir hastalık olmaktan uzak oluşu ve her birinin kişiliğini zenginleştirdiği yolundaki yorum da kabul edilmektedir. Heteroseksüellik yani iki ayrı cinsten insanın birbiriyle normal cinsel bağlantı kurması halinin esas olduğu görüşü çok üstündür.
Ne yazık ki, bazen, ana babanın kendileri, ne yaptıklarını bilmeden, yetişmiş çocuklarına gelip geçici homoseksüel eğilimlerini kuvvetlendirmeye sürükler gibi davranmaktadırlar. Karşı cinsle görüşmeleri o kadar korkuyla karşılaşmaktadır ki; zamanlarını bu görüşmeleri kötülemekle geçiriyorlar, insan türünün yarısını iliklerine kadar kokuşmuş olarak tanımlıyorlar. Her tarafta "günah nedenleri" görüyor, böylece, genç erkekleri, onları yalnızlığa itecek biçimde, ancak kendi cinsinden arkadaşlarıyla görüşmeye zorluyorlar. Sonra da, çocuklarının bu arkadaşlıktan çok hoşlanır görünmelerine sinirlenirler. İyi ama, çocuklarına, allah kahretsin, birisi gerekli işte! Denebilir ki; ana babalar ne istediklerini bilmiyorlar. Çocuklarının duygusal ufkunu yalnız ve yalnız aile çevresiyle mi sınırlayacaklarını ummaktadırlar?
Bu eğilim, kendi içine çok kapanık, dışarıyla her tür dostluğu hiç belli etmeden yasaklayan kimi ailelerde açıkça ortaya çıkar. Bu ailelerde erkek çocuklar kız kardeşleri, kızlar da ağabeyleriyle dışarı çıkar. Sonuç, daima, aile içinde, çözülmesi çok zor olan, yasa dışı bağlantıların oluşmasıdır. Güzel sonuç doğrusu!
Ebeveynleri yüzünden homoseksüel olmuş kızı örnek verelim. Annesi, onu tamamiyle eşcinsel yapmayı başarmıştı. Öteden beri anne, çocuklarına karşı, hep erkekmiş gibi davranırmış. Evde kızların hep işittikleri, erkeklerin çok iğrenç ve kaba saba oldukları, alçakça iştahlarını gidermekten başka bir şey aramadıkları, gerçek canavar ve daha bilmem neler oldukları, bir karıyı gebe bırakmaktan başka bir şey düşünmedikleri, sonra da çocukların bakımını anaya bırakıp gittikleri, gibi sözlermiş. Her gebelik kendisini berbat etmişmiş, her doğumdan nefret etmişmiş. Bütün bu lâfları ağzını bile açmadan dinleyen, yine de, ailesini gül gibi geçindiren zavallı kocanın kafasının ne hale geldiğini bir düşünün.
Bu öğütleri dinleyen kulak sağır değildi. Bu kızı gördüğüm zaman, otuz üç yaşındaydı ve o güne kadar da hiçbir erkekle bir yere gitmemişti, kendi cinsel organlarından nefret ediyordu ve kadınların kendisini şehvetle çektiğini söylüyordu. Ayrıca, korkunç derecede perişandı, durmadan ağlıyordu, hayatının hiç mi hiç tadı kalmamıştı. Bu anne amacını aşmıştı. Bilmem, belki de, bilinç altında ulaşmak istediği yere gelmişti?
Bu vaka, homoseksüelliğin kaynağının her zaman ruhsal olduğunu gösterdiği için örnek verilmiştir. Bu genç kadın şifasını da buldu, sonradan evlendi de, eşiyle çok da mutlu oldu. Ama, o güzelliği elden gitmişti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder