Emziren anneler hangi ilaçları kullanamaz?

Emziren anneler hangi ilaçları kullanamaz?

Bayanların hamilelik dönemlerinde başlayan dikkatli ilaç kullanımlarına emzirme dönemleri içerisinde de dikkat etmesi, bebeğin sağlıklı gelişimi ve sağlığı konusunda oldukça büyük bir önem arz etmektedir. Emzirme döneminde ilaç kullanımı, öncelikle üzerinde çok fazla düşünülmesi ve hesap edilmesi gereken bir durumdur. Bu noktada annenin ilaçtan elde edeceği fayda ile bebeğin ilaçtan göreceği zararlar, güzel bir şekilde kıyaslanmalıdır. Bu noktada annenin elde edeceği yarar, bebeğin alacağı zarardan daha büyük ise onca o takdirde annenin ilaç kullanımına izin verilmektedir.

Karbamezepin, fenitoin ve valproat içeren epilepsi ilaçları genellikle emzirirken kullanılabilirken, uyuklama gibi yan etkiler açısından bebek izlenmelidir. Bu noktada Fenobarbital içeren Luminal yüksek oranda anne sütüne geçtiğinden kesinlikle kullanılmaması gerekli olan ilaçlar arasında yer almaktadır. Seretonin geri alım inhibitörü grubundan ilaçlar arasında Prozac ve Cipralex benzerleri emzirme döneminde kullanılmaması gerekmektedir.

İlgili aramalar: emziren anneler hangi ilaçları kullanamaz?

Nasıra ne sürülür?

Nasıra ne sürülür?

Çeşitli travmaların belirli bölgelere sık bir şekilde oluşması sonucu ortaya çıkan nasır, aslında derinin travmalara, baskılara karşı kendisini koruması sebebiyle ortaya çıkan ancak zamanla ağrılı bir durumun ortaya çıkmasına sebep olabilen bir rahatsızlıktır.

Yanlış ayakkabı seçiminden dolayı ayaklarda veya çeşitli iş aletlerinin ellerin bazı bölgelerinde oluşturduğu baskılar sonucu ellerde, boyunda veya kollarda ortaya çıkabilirler. Nasır tedavisi genellikle solüsyonlar veya salisilik asit içeren ilaçların nasırın bulunduğu bölgeye sürülmesi yoluyla yapılmaktadır. Bununla beraber ilerlemiş aşamadaki nasırların tedavilerinde daha radikal yöntemler veya cerrahi yöntemlerde kullanılmaktadır. Ancak nasır tedavilerinde öncelikle nedenin tespit edilerek ortadan kaldırılması gerekmektedir. Asi halde tedavi bir aşamaya kadar işe yarayabilir veya tedavi edildikten sonra tekrarlayabilir.

Halk arasında kabuğu soyulmuş domates veya limon kabuğunun rendelenmiş hali nasır tedavilerinde sıklıkla kullanılmaktadır. Tıbbi bir dayanağı bulunmayan bu yöntemler, nasırın bulunduğu bölgenin sıcak suda bekletilerek yumuşatılmasının ardından kabuğu soyulmuş domates veya rendelenmiş limon kabuğu nasırlı bölgenin üzerine bastırılarak bir bez yardımıyla bağlanır ve gece boyunca sarılı durur. Bu işlem nasır yok oluncaya kadar her gece tekrar edilir.

İlgili aramalar: nasıl nasıl geçirilir? nasıra ne sürülür? nasır ne sürünce geçer? nasırı geçirmek için ne sürebiliriz?

Gribe ne iyi gelir?

Gribe ne iyi gelir?

Grip karşısında en etkili olan bitkiler arasında zencefil, arı poleni ve çörek otudur. Zencefil pastil veya çay olarak alınması durumunda lokal rahatlamalar sağladığı gibi bağışıklık sistemini güçlendirici ve hastalıkla savaşan bir nitelik gösterirler. Taze zencefiller, suları sıkılarak limonata veya çay gibi içeceklere karıştırılabilirler.

Arı poleni bağışıklık sistemini güçlendirme konusunda oldukça yüksek bir etkiye sahip olarak, gribe karşı çok önemli bir destek verir. Meyan kökü tüm bitkiler içerisin gribin tüm türlerine karşı en önemli desteği sağlayan bitkidir. Ancak meyan kökü kullanımı uzman kontrolünde olması gerekir. Tansiyon, şeker, kalp ve böbrek rahatsızlıkları olan kişilerin meyan kökü kullanmaları bir takım komplikasyonların ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Bu nedenle uzman görüşüne başvurarak kullanılmalıdır.

Doğal antibiyotikler barındıran meyan kökü, günde üç fincan şeklinde tüketilirse boğazdaki ağrısal şikayetlerin azalmasını, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesini aynı zamanda da mikroplara karşı savaşılmasını sağlarlar.İlaç olarak kullanılan antibiyotikler mikroplara karşı etkiliyken, virüslere karşı etkili değildir. Ancak meyan kökü içerisinde bulunan bazı antibiyotikler bazı virüslere de etki etmektedir.

İlgili aramalar: grip nasıl geçer? gribe iyi gelen içecekler nelerdir? gribe ne iyi gelir? gribi ne geçirir?

Pişik olmanın nedenleri nelerdir?

Pişik olmanın nedenleri nelerdir?

Pişiğin oluşmasının nedenleri arasında, bölgenin iyi havalanmaması, temizlik ve benzeri travmalar sonucu oluşan tahrişler, bölgenin sürekli ıslak kalması, vücudun idrar ve dışkı gibi etkenlere uzun süreli olarak maruz bırakılması bulunmaktadır. Bununla birlikte sıcaktan kaynaklı olarak kıvrım bölgelerinde sürekli oluşan terlemeler de pişik oluşmasında önemli rol oynarlar.

Terlemeye, idrar ile dışkıya sürekli olarak maruz kalan bölgelerin bu etkilerden kurtarılması pişiğin oluşmasının önüne geçebilmek için gereklidir. Doğru bir bez seçimi ve bağlama yöntemi ile bebeklerin rahat etmelerinin yanı sıra altlarının havalanmasının sağlanması, pişiklerin önlenmesinde önemli detaylardır.

Temizlik malzemeleri, temizleme sırasında ovalama, dışkı ve idrara uzun süre maruz kalma gibi durumlar pişiklerin ortaya çıkmasında en etkili nedenlerdir. Bu aşamadaki pişiklerin kremler veya yağlar yardımıyla ve aynı zamanda sürekli bir bakımla altının sürekli temiz ve kuru tutulmasıyla geçirilmesi gerekir. Tedavi önlemlerinin hızlı bir şekilde alınmaması durumu, pişiklerin daha büyük komplikasyonlara, mantar enfeksiyonlarına dönüşmesine sebep olabilir.

İlgili aramalar: pişik olmanın nedenleri nelerdir? pişiğin sebebi nedir? pişik neden olur? bebek pişik niçin oluyor?

Yüzdeki tüylere lazer epilasyon yapılır mı?

Yüzdeki tüylere lazer epilasyon yapılır mı?

Lazer epilasyon geçici kızarıklıklar haricinde vücuda ve deri altındaki herhangi bir bölgeye zarar vermeyen bir uygulamadır. Bu nedenle göz kapağı haricindeki her bölgede kullanılabilmektedir. Herhangi bir yara, yanık, tahriş, kızarıklık, güneş yanması olmayan ve kıl yapısı ile vücut yapısı uyumlu olan herkes, yüzündeki tüylere lazer epilasyon yaptırabilmektedir.

Lazer epilasyon konusunda uzmanlaşmış olan kliniklere başvuran herkes, uzmanlar tarafından bir takım testlere tabii tutulmaktadır. Kıl ve cilt yapısının belirlenmesi amacıyla yapılmakta olan bu testlerin sonuçlarına göre yüzünüzdeki tüylere lazer epilasyon yaptırıp yaptıramayacağınızı net olarak öğrenebilirsiniz.

Lazer epilasyonlarda koyu renk tüy yapısı ve açık renkteki cilt yapısı en başarılı sonuçların alınmasına sebep olmaktadır. Bununla birlikte yapılacak olan test sonuçlarına göre, yapılacak uygulamanın ne oranda başarılı olacağı uzmanlar tarafından önceden kişilere belirtilmektedir.

İlgili aramalar: yüzdeki tüylere lazer yapılır mı? yüze lazer epilasyon olur mu? lazer epilasyon yüz bölgesine uygulanır mı?

Sivilcenin en iyi tedavisi nedir?

Sivilcenin en iyi tedavisi nedir?

Toplumda en sık karşılaşılan cilt rahatsızlıklarından biri olan sivilce, özellikle ergenlik dönemlerinde çoğalan hormon salgılanması ciltte yağ birikmesine neden olur. Yağ ile beslenen bazı bakterilerin ciltte sivilcenin oluşması sonucunu ortaya çıkarır.

Cildin yağ dengesinin kontrol altında tutulması sivilcelerin önüne geçmenin en önemli yöntemidir. Kişiden kişiye değişmekte olan sivilcelerin tedavilerinde de farklı yöntemler ve ilaç tedavileri yapılmaktadır. Bununla birlikte cildin temiz ve kuru tutulması sivilcelerin önlenmesinde büyük rol oynarlar. Sadece su kullanarak sık şekilde yıkanmakta olan sivilceli cilt kısa sürede iyileşme sürecine girer. Ancak uzun süreli, iyileştikten sonra bile iz bırakmaya devam eden veya aşırı sivilce oluşması durumlarında uzman bir dermatologa başvurarak, sivilce oluşumuna neyin neden olduğunun tespit ettirilmesi ve uzmanın önerisi doğrultusunda tedavi sürecinin başlaması gereklidir.

İlgili aramalar: sivilcenin en iyi tedavisi nedir? sivilce en iyi neyle geçer? sivilce için ne yapmak gerekir?

Siğile ne sürülür?

Siğile ne sürülür?

Human popilloma virüs veya kısaca HPV olarak bilinene bir virüsün kişiye bulaşması sonucu ortaya çıkan siğil, vücudun farklı bölgelerinde et benine benzeyen dokuların ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Bulaşıcı bir özellik taşıyan siğil, bu nedenle tehlikeli hastalıklar arasında görülmektedir. Bununla birlikte yaşamsal bir risk oluşturmazlar. Genital bölgelerde ortaya çıkan siğiller ise, belirli bir aşamadan sonra kanser riski taşımaktadır.

Deride bulunan herhangi bir açıklık, yara gibi boşluklardan temas sonucu bulaşabilen HPV, bulaştığı bölgeye göre yüzde, ayakta, elde, parmaklarda, genital bölgelerde ortaya çıkabilmektedir. Sağlam deriden bulaşması oldukça güç olan HPV, insandan insana, hayvandan insana veya herhangi bir ortamda bulunuyorsa ortamdan insana temas yoluyla bulaşabilir. Siğilin farklı çeşitleri olması, tedavilerinde farklı türde olmasına sebep olmaktadır. Ancak tedaviler genelde siğilin olduğu bölgeye çeşitli asit içerikli ilaçların sürülmesi şeklinde, dondurarak veya yakarak tedavi edilmesi yönündedir. Cerrahi müdahale ile kesilerek çıkarılması başvurulan bir yöntem değildir. Lazerle yakılarak uygulanan bir tedavi yöntemi olmakla beraber en son başvurulan yöntemlerden biridir.

Eski zamanlardan beri, halk arasında siğil tedavisi için incir yaprağı ve sütleğen bitkisi kullanılmaktadır. İncir yaprağı ve sütleğen bitkisi koparıldığında, koparıldığı bölgeden akan süt, siğil oluşumunun üzerine sürülmesi şeklindeki bu uygulama siğil geçene kadar devam ettirilmekle birlikte, tıbbi bir dayanağı bulunmamaktadır. Siğil tedavi sonrasında tekrarlama riski bulunan ancak aynı zamanda kendiliğinden geçme olasılığı da bulunan bir rahatsızlıktır.

İlgili aramalar: siğile ne sürülür? siyili ne geçirir? siyil nasıl geçer? siğilin tedavisi nedir?

Bebeği hıçkırık tutunca ne yapmak gerekir?

Bebeği hıçkırık tutunca ne yapmak gerekir?

Hıçkırık bir yaşına kadar yeni doğan bebeklerde bir hastalık veya hastalık bulgusu değildir. Bebeklerde hıçkırık fizyolojik ve olağan hareketlerinden bir tanesi olarak görülen bir reflekstir. Hıçkırığın düzeyi bebeğin uyumasını, beslenmesini, emmesini etkilemiyorsa herhangi bir şey yapılmadan geçmesi beklenmelidir. Bebeklerin emzirildikten sonraki ilk yarım saat içerisinde dik tutulması, kucağa alınarak sırtının ovalanması, biriken gazını çıkarmasına yardımcı olacağı gibi, hıçkırığın da azalmasına sebep olur. Bebeklerin sık aralıklarla çok acıkmadan emzirilmesi, emmesinin daha az yoğunlukta olmasını sağlayarak, hava yutma olasılığını azaltarak hıçkırığın da daha az düzeyde olmasını sağlar.

Halk arasında sıklıkla kullanılan bir yöntem olan limon kullanımı hıçkırığı geçiren bir yöntemdir. Limonun ekşi oluşu bir anda bunu tatmış olan bebeğin nefesini tutmasını sağlar ve dolayısıyla hıçkırığın geçmesine sebep olur ancak limon pH değeri yüksek bir besin olarak bebeklerin almalarında sakınca olan besinlerdendir. Pişik yapma olasılığını arttırdığı gibi, bebeğin midesini irrite ederek kusma olasılığını güçlendirmektedir. Hıçkırığın bebeği çok rahatsız ettiği ve alınan önlemlerin yeterli olmadığı durumlarda, birkaç çay kaşığı su verilmesi veya yeniden bebeği emzirmek hıçkırığın geçmesi için başvurulacak diğer önlemlerdir. Hıçkırığın geçirilmesi için kullanılan herhangi bir ilaç bulunmamaktadır, zira hıçkırık bebeklerde bir hastalık değildir. Hıçkırık bebekler için doğal bir olaydır. Bu sebeple aşırıya kaçmadığı sürece ve doktora danışmadan hıçkırığı durdurmaya çalışmak da doğru bir hareket olmayacaktır.

İlgili aramalar: bebeği hıçkırık tutarsa ne yapmak lazım? bebeğimi devamlı hıçkırık tutuyor ne yapmam gerek?

Kıl dönmesi ilaçla geçer mi?

Kıl dönmesi ilaçla geçer mi?

Kıl dönmeleri erkek veya bayan herkes de ancak erkeklerde daha sık rastlanılan bir rahatsızlıktır. Kıl dönmelerinin oluşması özellikle kuyruk sokumu bölgesinde oldukça rahatsız edici boyutlara ulaşabilirler. Acı, ağrı ve akıntı gibi sonuçların ortaya çıkması pek çok açıdan günlük yaşamı etkilemeye başlar.

Kıl dönmesi tedavileri arasında çeşitli ilaç ve solüsyonlarla bölgenin yıkanması veya enjektörle çeşitli ilaçların bölgeye enjekte edilmesi mevcut olmakla birlikte, maalesef kıl dönmesi tedavisinde hiçbir ilaç tam sonuç vermemektedir. Kıl dönmesinin erken aşamalarında bazı ilaçlar oluşan enfeksiyonların yok edilmesini sağlamakla birlikte, deri altında dönmeye başlamış olan kılın mutlaka bu bölgeden dışarıya çıkarılması ve kıl kökünün rahatlatılması gerekmektedir. Kıl dönmesi rahatsızlığı tekrarlama riski bulunan ve erken aşamalarında uzman müdahalesi gerektiren bir rahatsızlıktır.

İlgili aramalar: kıl dönmesi ilaçla geçer mi? kıl dönmesinin ilacı var mı? kıl dönmesini geçiren ilaç var mı?

Tüp bebek tedavisinden önce hangi testler yapılır?

Tüp bebek tedavisinden önce hangi testler yapılır?

Tüp bebek tedavileri öncesinde öncelikle anne adayının hormonal dengesini belirleyecek ve aynı zamanda tüp bebek tedavisinin planlanmasında çok önemli bilgiler veren hormonal tetkiklerin yapılması gerekmektedir. Bu testlerin yapılmasının ardından, bazı adaylarda rahim içerisinin düzgünlüğünü, tüplerde geçişin olup olmadığını ya da tüplerin durumunu gösteren bazı testler yapılması gerekli olabilen testler arasındadır. Erkekler için uygulanan spermiogram testi aracılığıyla spermlerin sayıları, canlılıkları, hareketleri ve yapılarıyla ilgili gerekli bilgiler alınmaktadır. Son olarak anne ve baba adaylarının tıp dilinde serolojik testler olarak adlandırılan bir takım testleri yaptırmaları, tüp bebek tedavisi öncesinde gereklidir. Zaten bir kısırlık tedavisi içerisinde olan ve tüp bebek yaptırılması uygun görülmüş olan ebeveyn adayları tüm bu testleri yaptırmış olarak tedaviye başvurmaktadır. Ancak uzmanların gerekli gördüğü ve hastadan hastaya değişebilecek başka bazı testlerin yapılması da mümkün olabilmektedir.

İlgili aramalar: tüp bebek tedavisine başlamadan önce hangi tetkikler yapılır? tüp bebek tedavisinde hangi testler yapılır?

Boğaz ağrısının nedenleri

Boğaz ağrısının nedenleri

Boğaz ağrılarının en önemli nedenleri arasında enfeksiyonlar yani mikrobik hastalıklar gelmektedir. Bunların içerisinde en sık karşılaşılanlar ise akut farenjit olarak tanımlanan rahatsızlıklardır. Farklı mikroplardan kaynaklanan bu rahatsızlıklar, genel olarak ve özellikle başlangıç aşamasında aynı türde şikayetlere sebep olabilirler. Ancak farklı türdeki mikropların oluşturduğu bu rahatsızlıklar farklı mikroplardan kaynaklanan rahatsızlıklar olduğu için, tedavilerinin de farklı türlerde olmasını gerektirebilirler. Virüsler veya bakterilerden kaynaklı oluşabilen bu rahatsızlıkların tedavileri, neden olan virüs veya bakteri türüne göre farklı tedavi yöntemlerine sahiptir. Virüslerden kaynaklanan rahatsızlıklar genel olarak bir hafta içerisinde bazı ilaç ve vitaminlerin desteğiyle kendi kendine geçebilen bir durumdayken, bakterilerden kaynaklanması halinde mutlaka antibiyotik tedavisi uygulanması gereken bir tedavi süreci geçirilmelidir.

İlgili aramalar: boğaz ağrısının nedenleri nelerdir? boğaz neden ağrır? boğazda ağrı neden olur?

Boğaz ağrısına ne iyi gelir?

Boğaz ağrısına ne iyi gelir?

Boğaz ağrılarında sıvı tüketiminin arttırılmasına önemle dikkat edilmelidir. Boğazı tahriş edici etkilere sahip olan sigara, kirli hava, tozlu ortamlardan uzak olabildiğince uzak durulması gerekir. Çeşitli gargara, sprey ve pastiller boğaz ağrısını rahatlatacak yararlar sağlamaktadır, ancak bunların kullanımının bir uzman görüşüne başvurarak onun kontrolünde yapılması daha doğru sonuçlara ulaşılmasını da sağlamaktadır.

Yutkunma güçlüğünün de yaşanıyor olması halinde, tüketilecek besinlerin boğazı daha fazla tahriş etmeyecek örneğin; püre, makarna, pilav ve lapa gibi yumuşak besin türleri arasından seçilmesi gerekmektedir. Yine tüketilen sıvıların çok sıcak veya çok soğuk olmamasına dikkat etmek gerekmektedir. Önemli bir diğer unsur ise bulunulan yaşam alanının, özellikle gece uyurken havasının kuru olmamasına ve eğer kuru bir ortam var ise çeşitli önlemlerle havanın nemlendirilmesidir.

İlgili aramalar: boğaz ağrısına ne iyi gelir? boğaz ağrısı için ne yapılır? boğaz ağrısına ne yapılabilir?

Tüp bebek denemesinin başarısız olmasının nedenleri

Tüp bebek denemesinin başarısız olmasının nedenleri

Her tedavi gibi tüp bebek tedavisinin de belli riskleri bulunmaktadır ve sonucu yüzde yüz garanti edememektedir. Bunun nedeni birden fazla ve çok değişken sebeplere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Anne adayının yaşı tüp bebek tedavilerinde en önemli etkenlerden biridir. Anne adayının yaşının 38 den daha yukarıda olması tedavinin sonucunun olumsuz olabilmesini kolaylaştıran bir faktördür. Bununla birlikte sağlıklı yumurta elde edilebilmesi için uygulanan protokoller de tedavinin sonuçları açısından etkili faktörlerdir. Spermlerin hareketi, DNA yapısı ve sayısı tüp bebek tedavilerinin sonuçlarının olumlu veya olumsuz olabilmesini etkileyen bir diğer faktördür. Tüp bebek tedavilerinin olumlu ve olumsuz sonuçlanmasını etkileyen faktör sayısı oldukça fazladır. Her olumsuz sonucun ardından, olumsuzluğunun nedeninin tespit edilir ve bu duruma göre farklı tedavi protokolleri uygulanarak tedavi tekrarlanır.

Pişik nasıl önlenir?

Pişik nasıl önlenir?

Bebeklerde oluşabilen pişiklerin önüne geçmek için öncelikli olarak doğru bebek bezi seçimi yapılması gereklidir. Bebeklerimizin boyutlarına en uygun ve aynı zamanda havalandırma iyi yapan bebek bezlerinin seçilmesi, pişiği önlemenin ilk kuralıdır.

Bebeklerimizin alt bakımlarının mutlaka sadece su yardımıyla yani ıslak bezler aracılığı ile yapılması gereklidir. Kullanılacak hazır olarak satılan bebek bezleri pişik oluşumunda önemli rol oynarlar. Temizliğin ardından bebeklerin kurulanmasına dikkat ederek, hiçbir bölgesinin ıslak kalmaması sağlanmalıdır. Bunun için her alt değişiminden sonra 10-15 dakika bebeğin altının açık kalarak havalanması sağlanmalıdır. Havalandırma yapılan ortamın soğuk olmamasına dikkat edin.

Son olarak yeniden altı bağlanmadan, pişik önleyici krem, zeytinyağı veya badem yağı gibi yağlarla pişiklerin oluşma ihtimali en yüksek olan kasık, kalçalar ve genital bölgelerinin yan kısımlarına sürülmesi gereklidir. Bebeklerin altlarının yaklaşık olarak 2-3 saatte bir olmak üzere değiştirilmesi, idrarla vücudunun daha az temas etmesini sağlayarak pişik önlemede gerekli bir önlemdir. Ancak dışkı kokusunun alındığı veya fark edildiği durumlarda bebeklerin altlarının en kısa sürede değiştirilmesi gereklidir. Dışkıların idrara göre pişik oluşturma olasılıkları çok daha yüksektir.

İlgili aramalar: pişik nasıl önlenir? pişiği önlemek için ne yapılır? bebeğin altının pişik olması nasıl engellenir?

Bebeğin altı nasıl değiştirilir?

Bebeğin altı nasıl değiştirilir?

Kız ve erkek bebeklerin alt bakımları beslenme öncesindeki yapılmalıdır. Beslenme öncesinde yapılan bakım sayesinde rahatlayan ve uyarılan bebekler, daha iyi şekilde beslenmektedirler. Kız ve erkek bebeklerin alt bakımları çok az fark bulunmaktadır. Önemli bir ayrıntı olarak, alkol ve tahriş edici diğer maddeleri içeren hazır ıslak mendilleri ve benzeri tarzdaki ürünleri temizlik esnasında kullanmamanız gerektiğidir. Bebeklerin alt bakımları ve temizliği önceden hazırlanmış ıslatılmış pamuk tamponlar veya benzeri yöntemlerle ancak mutlaka sadece normal suyla yapılmalıdır. pH derecesi cilde uygun ve bebek bakımı için özel olarak üretilmiş ıslak mendiller kullanılabilir.

Kirli bezin değiştirilmesi esnasında, bebekle kurulan göz teması ve konuşmak, bu durumun sıkıntılı bir hale dönüşmesinin önüne geçecek faydalı eylemlerdir. Kirli bez açıldıktan sonra ön tarafından tutularak ve bebeğin kalçalarını sıvazlayacak şekilde ve tek hamlede aşağıya doğru itilmelidir. Ters bir şekilde bebeğin üzerinde olacağı şekilde kapatılan bezin ardından, bebeğimizin kasık bölgeleri her biri farklı ıslak tamponlar aracılığıyla aşağıya doğru temizlenmelidir. Ardından erkek bebeklerde genital bölgenin yine tek bir seferde kökten uca doğru temizlenmesi gerekmektedir. Her silme işleminde farklı bir bezi kullanarak yaptığımız temizlik işlemine testisleri bir defada silerek devam ediyoruz. Silinen bölgenin tam olarak temizlendiği durumlarda farklı bir bez kullanarak işlemin tekrarlanması gereklidir. Son olarak bebeğimizin bacakları kaldırılarak, kalçaları ve makat bölgesi ayrı ayrı olmak üzere temiz bezler aracılığıyla yine tek seferde silinmelidir. Her silme işleminde farklı bir tampon bezin kullanılması, tahrişlerin önüne geçmek ve kirliliği daha bulaştırmamak için mutlaka dikkat edilmesi gereken bir detaydır.

Silme işleminin ardından, bir tülbent veya yumuşak bir havlu yardımıyla ıslak bölgelerin kurulanması çok önemlidir. Islak bölgelerin kurulanmasının ardından altındaki kirli bezi alarak yeni bezimizi sırt bölgesine doğru yerleştiriyoruz. Bu aşamada kasık bölgeleri ve kalça bölgelerine sürülecek bir pişik kreminin ardından bezi, bebeğimizin rahat hareket edebileceği şekilde ama aynı zamanda sızdırma yapmayacak şekilde orantılayarak kapatıyoruz. Göbek bağı düşmemiş olan yeni doğan bebeklerde mutlaka göbek kısmının dışarıda kalacağı şekilde bağlanması gereklidir.

İlgili aramalar: bebeğin altı nasıl değiştirilir? bebeğin alt değişimi nasıl yapılır?

Tüp bebek merkezi seçerken kriterler ne olmalı?

Tüp bebek merkezi seçerken kriterler ne olmalı?

Ülkemizde Sağlık bakanlığı tarafından yönetmeliklerle belirlenmiş kurallara riayet eden tüp bebek merkezleri, yine Sağlık bakanlığı tarafından verilen ruhsata sahiptir. Öncelikli olarak tüp bebek merkezinin gerekli ruhsata sahip olup olmadığının öğrenilmesi gereklidir. Sağlık bakanlığı ruhsatlandırdığı tüm tüp bebek merkezlerini aynı zamanda web sitesi üzerinde de yayınlamaktadır. Bunun dışında birçok kriterin ayrımını yapmak oldukça zor bir işlemdir. Genel olarak hastalar kalabalık olan tüp bebek merkezlerinden, yani kalabalıktan şikayet ederler ancak kalabalık olan tüp bebek merkezleri aslında, iyi tüp bebek merkezleri olduğu için daha kalabalıktır.

Diğer bir önemli kriter olan dondurulmuş embriyo yüzdesi, kliniğe sorularak öğrenilmelidir. Seçim yaparken tüp bebek merkezinin başarısı konusunda oldukça yüksek bilgi veren bir done olan dondurulmuş embriyo oranı, yüzde otuzlar seviyesinde veya buna yakınsa iyi bir tüp bebek merkezi olarak değerlendirilmelidir.

Sonuç değerlendirmenizde en önemli katkıyı sağlayacak olan ise kesinlikle doktorun yaptığı tespitlerdir. Tedaviyi uygulayacak olan uzman doktor ile görüşerek en doğru ve en gerçek bilgileri kendisinden alabilirsiniz. Doktorlar konunun uzmanları olarak en doğru bilgiyi hastalara aktaracaklardır.

İlgili aramalar: tüp bebek merkezi seçerken nelere dikkat etmeli? hangi tüp bebek merkezi daha iyi? tüp bebek merkezi seçerken kriterler nedir?

Tüp bebek tedavisinin süreci nasıldır?

Tüp bebek tedavisinin süreci nasıldır?

Tüp bebek tedavi süreci, hastaya tedavinin uygulanmasının karar verilmesinin ardından, hangi protokolün uygulanacağının belirlenmesiyle birlikte başlar. Bu aşamada belirlenen protokolün türüne göre zamanlama konusunda değişiklikler yaşanabilir. Adetin 2. Veya 3. günü başlayan aktif tedavi dönemi olarak adlandırılan dönemden yaklaşık on gün kadar önce başlayan protokollerde, yapılan ultrasonografik değerlendirmelerde tedaviye engel herhangi bir durumun tespit edilmemesiyle birlikte tedavi süreci başlar ve aktif tedavi dönemine kadar günlük olarak yapılan iğnelerle devam eder. Ardından aktif tedavi dönemi başlar ve yaklaşık 10 ile 12 arsında süren bu dönem boyunca yumurtaların çoğaltılması amacıyla günlük yapılan iğnelerle tedavi süreci devam eder. Bu süre zarfında yumurtaların istenilen düzeye gelmesi gözlemlenir ve istenilen düzeye ulaşıldıktan sonra yumurta toplama işlemi planlanır. Planlanan işlemin gerçekleşmesinin ardından, aynı gün eşten alınan spermlerle, yumurtaların birleşmesi laboratuvar ortamında sağlanır. Ertesi gün yumurtaların döllenip döllenmediği kontrol edilerek, döllenerek embriyo ismini alan yumurtalar var ise bunlar anne rahmini taklit eden laboratuvar ortamında iki veya üç gün boyunca saklanır. Bu süre sonunda aralarında en iyi görünen, yaşa ve duruma göre uzmanlar tarafından değerlendirilen embriyoların iki tanesi transfer denilen işlemin gerçekleştirilmesiyle anne rahmine yerleştirilir. Transfer işleminin ardından on ya da 12 boyunca herhangi başka bir işlem yapılmaz ve gebelik testi aşamasına geçilir.

İlgili aramalar: tüp bebek tedavisinde süreç nasıl işler? tüp bebek tedavisinin işlem aşamaları nelerdir? tüp bebek tedavisinde sırayla neler yapılır?

Ses neden kalınlaşır?

Ses neden kalınlaşır?

Ses kalınlaşması oldukça ciddi sonuçlara neden olabilecek bir rahatsızlık türüdür. Özellikle bir haftayı aşan ses kalınlığı şikayetlerin de mutlaka bir uzmana başvurulması gerekmektedir. Ses kalınlaşması veya çatallaşması üst solunum yollarında yaşanmakta olan çeşitli enfeksiyonlar sebebiyle oluşabildiği gibi, ses tellerine aşırı yüklenme, ses tellerinin çeşitli nedenlerle tahriş olması ve çok sık rastlanılan bir şikayet türü olarak yoğun sigara kullanımı gibi nedenlerle ortaya çıkmaktadır.

Ses kalınlığının tedavisi genellikle nedenin belirlenerek, bu nedene göre uygulanacak tedaviler süreçleri aracılığıyla yapılır. Ancak bir haftayı aşan ses kalınlaşması şikayetleri çok daha riskli rahatsızlıkların işareti olabilmektedir. Erken dönemde müdahale edildiğinde bu risklerin önüne geçebilmek mümkünken, geç müdahalelerde, cerrahi tedavi yöntemleri bile olumlu sonuç vermeyebilmektedir. Bu nedenle ses kalınlaşması son derece ciddiye alınması ve mutlaka bir uzmanın görüşüne başvurulması gereken bir rahatsızlık türüdür.

İlgili aramalar: ses neden kalınlaşır? sesin kalınlaşmasının nedeni nedir? seste kalınlaşma neden olur? konuşurken sesin kalın çıkması

Pişiğe ne sürülür?

Pişiğe ne sürülür?

Pişik tedavisi sırasında badem yağı, zeytinyağı ve pişik kremleri kullanılması gereklidir. Sudocran, popolin, sebamed, dalin, otacı, nivea vb. marka pişik kremleri pişiği önlemede oldukça başarılıdır. Sürüldüğü bölgedeki suyu toplaması sebebiyle, pişik tedavisinde eskiden beri kullanılmakta olan talk pudraları, önemli oranda işe yaramaktadır. Bununla birlikte günümüzde gerçek talk pudrasının bulunma güçlüğü ve talk pudrasının aynı zamanda vücutta ki suyu da emmesi ve dolayısıyla kuru bir cilt oluşturması sebepleriyle kullanılması tavsiye edilen ürünler arasında değildir. Elbette çeşitli yağlar ve kremler yardımıyla tedavi edilmeye çalışılan pişikler sırasında, bebeğimizin pişik olan bölgesinde bu durumu yaratan etkilerinde ortadan kaldırılması gereklidir. Düzgün havalanmayan, ıslak kalan, zamanında değiştirilmeyen bezlerden kaynaklı olarak ortaya çıkan pişiklerin, mutlaka kısa sürede tedavi edilmesi gereklidir. Bebek her alt değişiminde altı 10-15 dakika açık kalarak havalandırılmalıdır. Tedavisi hemen yapılmayan pişikler zamanla mantar enfeksiyonları haline dönüşebilirler.

İlgili aramalar: hangi pişik kremi iyidir? pişiğe ne sürülür? bebeğimin altı pişti ne sürebilirim?

Tüp bebek tedavisinde IVM tekniği

Tüp bebek tedavisinde IVM tekniği

Tıp dilinde İn Vitro Maturasyon tekniği, tüp bebek tedavisi sırasında kullanılmakta olan ve vücut içerisinde yumurta hücrelerinin tam olarak olgunlaşmadan önce vücut dışına alınması ve laboratuar ortamında olgunlaştırılarak, mikro enjeksiyon işleminin yapıldığı yöntemidir. Halk arasında ilaçsız tüp bebek yöntemi olarak IVM tekniği, uzmanlar tarafından belirlenen sınırlı sayıda ki hasta grubuna uygulanan bir yöntemdir. Özellikle polikistik over ismiyle tanımlanan hastalığın bulunduğu kadınlar da tercih edilen bir yöntemdir. Tüp bebek tedavilerinde kullanılan ilaçların anne adayında oluşturabileceği bazı reaksiyonlara özel durumları olması, bu yöntemin tercih edilmesinde ki en önemli faktördür. İlaçla yapılan tüp bebek tedavilerine göre çok daha düşük başarı oranlarına sahip olan IVM tekniği, uzmanların görüşleriyle birlikte, çeşitli sağlık durumları sebepleriyle, tedavi sırasında uygulanacak olan ilaçları reaksiyon yaratabilmesi olasılığı bulunan hasta gruplarında kullanılmaktadır.

Kıl dönmesi için ameliyat şart mı?

Kıl dönmesi için ameliyat şart mı?

Kıl dönmesi, erken aşamalarında fark edilerek bazı ilaçların kullanımıyla tedavi edilse de tekrarlama riski oldukça yüksektir. Yüksek bir oranla kıl dönmesi tedavileri cerrahi müdahale şeklinde yapılmaktadır. Derinin altına doğru kılın uzaması ve bu durumun oluşturduğu apse ve enfeksiyonlardan kaynaklanan kıl dönmesi rahatsızlığının kesin tedavisi, deri altına doğru uzamakta olan kılın bulunduğu kökten çıkarılmasıyla ve yeniden uzarken normal yolla deri üstüne doğru uzamasının sağlanması şeklinde olabilmektedir. Bu doğrultuda deri altına doğru uzayan kılın, bu bölgeden çıkarılabilmesi ancak çeşitli çaptaki cerrahi müdahaleler sonucu olabilmektedir. Bununla birlikte erken aşamalarda fark edilen ve uzman tedavisine başvurulan kıl dönmelerinde, bölgeye deri altına enjekte edilen solüsyon ve ilaçların yanı sıra, enfeksiyonun kurutulması amaçlı kullanılan harici ve dahili yollarla alınan antibiyotik tedavileriyle de olumlu sonuçlar alınabilmektedir.

İlgili aramalar: kıl dönmesi ameliyatsız geçer mi? kıl dönmesi için ameliyat olmak şart mı?

İUGR nedir?

İUGR nedir?

Tıp dilinde intra uterine growth retardation ya da kısa ismiyle İUGR tanımlanan rahim içi gelişme geriliği (İUGG olarak da kısaltılır, intra uterin gelişme geriliği), henüz rahimde bulunan fetüsün, annenin hamilelik yaşına göre olması gereken daha küçük olması durumuna verilen addır. Bununla birlikte annenin yaşı ve kilosu gibi bazı yan etkenler sebebiyle, hamilelik yaşına göre belirlenmiş kıstaslara uymayan ve aynı zamanda gelişme geriliği göstermeyen bebeklerde bulunmaktadır. Yani kriterlerin altında bir gelişim göstermiş her bebek İUGR olarak tanımlanamazlar.

Doğumların yüzde on gibi bir oranında karşılaşılan rahim içi gelişme geriliği, günümüzün ileri teknolojisi sayesinde ultrasonografi kullanılarak erken aşamalarda tespit edilebilmektedir. Simetrik ve Asimetrik olarak iki türü bulunan İUGR’ nin, simetrik olan türü bebeğin kafa, ayaklar ve diğer tüm organlarının gelişme geriliği göstermesi şeklinde tanımlanmaktadır. Simetrik İUGR’ nin oluşmasının ana sebepleri arasında, annenin kronik bir rahatsızlığın bulunması, hamileliğin ilk zamanlarında maruz kalınan toksik maddeler veya hamilelik sırasında yaşanan viral enfeksiyonlar bulunmaktadır. İkinci tür olan Asimetrik İUGR, hamileliğin son aşamalarında fetüsün uyluk kemiği, baş çevresi ve boyu normal değerler göstermekteyken, karın ve çevresinin olması gerekenden çok daha küçük olması şeklinde tanılanmaktadır.

İlgili aramalar: iugr nedir? iugr'nin açılımı nedir? iugg nedir? iugr ne demek?