Tifo Hastalığı

Tifo: Tifo hastalığının etkeni "Salmonella tifi" adlı bakteridir. Tifo hastalığı Hippocrates zamanından beri bilinmektedir. Bakterinin "O', "H" ve "Vi" olmak üzere üç antijeni vardır. "O" ve "Vi" antijenlerine karşı gelişen antikorların koruyucu etkileri vardır.
Tifo özellikle lenf bezlerini tutan bir hastalıktır. Ateş. deride pembe lekeler, dalak büyümesi (splenomegali), kalbin normalden yavaş atması (bradikardi) belli başlı belirtileridir. Tifo hastalığına dünyanın her bölgesinde rastlanabilir. Ancak toplum sağlığı önlemlerini yeterince alabilen ülkülerde tifoya çok az rastlanır. Tifo hastalığının başkalarına bulaşmasında en önemli etkiyi infeksiyonu taşımakta olan kimseler gösterir. "Portör" ya da "Taşıyıcı" denilen bu kimseler mikrobu taşırlar ancak hasta değildirler. Bu gibi kimselerin ya da hastaların dışkı ve idrarıyla dışarı atılan mikropların çeşitli besin maddelerine bulaşmasıyla hastalık sağlıklı kimselere de bulaşır. Mikropların besin maddelerine bulaşmasında sinekler önemli rol oynarlar. Besin maddeleriyle sindirim kanalına giren bakteriler burada üreyip, özellikle bağırsaklardaki lenf bezlerinde ve bu lenf bezlerinden olan incebağırsaklardaki "Peyer Plakları" adlı özel lenf bezlerine yerleşerek üremelerini sürdürürler. Kuluçka dönemine rastlayan bu üreme devri 3-60 gün sürebilir. Çoğalmakta olan bakteriler bir yandan da kana karışırlar. Kana karışanlar özellikle dalak ve karaciğerdeki retiküloendotelyal sistemde fagositoz yapabilen vücudun bağışıklık sisteminin hücreleri tarafından yutularak tahrip edilirler. Ancak bakteriler dalak ve karaciğerde de çoğalabilirler. Bu organlarda çoğalan bakterilerin yeniden kana karışmasıyla "tifo infeksiyonu" "tifo hastalığına dönüşmüş olur. Kana karışan bakteri kümeleri özellikle derideki kılcal damarları tıkayarak, deride pembe renkli lekelere neden olurlar. Tifo bir kez geçirildiğinde yaşam boyu bağışıklık bırakır. Bağırsaklardaki lenf bezlerini tutan bakteriler bu bölgelerde bağırsak yüzeyinin ve duvarının zedelenmesine neden olurlar. Bazı vakalarda ise bağırsak bu bölgelerde delinir. Genel olarak 10-20 günlük bir kuluçka devrinden sonra hastalık gelişir. Hastalığın seyri genellikle 2-3 hafta sürer. Tedavi görmeyen hastalarda gelişecek belirtiler sinsice başlar. Bunlar: Baş ağrısı, halsizlik, iştahsızlık, ateş, titreme, karın ağrısı, karında rahatsızlık duygusu, başlangıçta kabızlık, burun kanaması, deride pembe kızarıklıklar, ishal, karaciğer ve dalak büyümesi, bazı hastalarda sarılık, bradikardi gibi belirtilerdir. Bu belirtiler daha sonra yavaş yavaş kaybolur hastalar iyileşir. Tifo basili, sindirim kanalında yerleştiği lenf bezleri düzeyinde dokusal zedelenmelere yol açarak, buralardan kanamaya neden olabilir. Hastalığın en önemli komplikasyonlarından biri de bağırsak delinmesidir. Bu durumda "peritonit" gelişebilir. Osteomiyelit, menenjit, piyelonefrit ve artrit gelişebilecek olan diğer komplikasyonlardandır.
Hastalığın tedavisinde en etkili antibiyotik "Kloramfenikol"dür. Tedaviden 12 saat sonra bakteriler kandan kaybolur. Tedavi süresi yaklaşık 10-14 gündür. Hasta kesin yatak istirahatine alınmalıdır. Kalori ve proteinden zengin, ancak posa bırakmayan bir beslenme uygulanmalıdır. Eğer bağırsak delinmesi gelişmişse cerrahi girişim gerekir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder