Migren (Yarım Başağrısı)

MİGREN (YARIM BAŞAĞRISI)
Yunanca (Hemikrania), başın yarısı sözcüğünden kaynaklanır. Kan damarlarıyla ilişkili, bazen katlanılması güç başağrılarına migren ya da yarım başağrısı diyoruz.

Bazı tıp adamları, başağrısı hakkında ilginç bir sav öne sürüyorlar. Bunlara göre başağrısı, eskiden mevcut olmayan, fakat sonradan öğrenilerek benimsenmiş bir rahatsızlıktır. Çocuk, yıllar boyunca annesinin veya babasının başağrısı şikayetlerini izler. Sonunda onların kişiliğinde kendini bulurken, başının ağrıdığını öne sürer. Bu görüş yalanlanmasa bile, tüm migrenlerin böyle bir alıntıdan kaynaklanmadığı kesindir. Çünkü migrenin başladığı her yeni nöbette kafatasındaki damarların belirli bir süre sıkıştığı ve açıldığı kesin olarak bilinmektedir. Bunun da fiziksel bir nedeni olması gerekir.

Bu tür başağrıları ortalama 7.5 saat kadar sürmektedir. Yinelemeleri çok değişik zamanlarda olabilir. Yılda birkaç kez olabildiği gibi, haftada defalarca da oluşabilir. Tüm insanların yüzde 20'si çoğu kadın olmak üzere migren hastasıdır. Tedavi sırasında hastanın da doktora yardımcı olması büyük önem taşır. Oksijen banyosu, su kullanılması, spor, hafif masajlar, akupunktur ve hepsinden önce de sağlıklı bir yaşam biçimi olumlu etki sağlamaktadır. Uzun süre alınan ilaçlar ağrının şiddetini dindirir. Rahatlık sağlamaktaysa da bu kez de hastanın ilaca bağımlı olması tehlikesi ortaya çıkmaktadır.

Bir kozmetikçi hastalığı hakkında şunları söylüyor:

"Yaklaşık 20 yıldan beri, yani gençliğimden bu yana migren çekerim. Bazen hafif bir başağrısı şeklinde ortaya çıkar. Bir ağırlık hissederim. Bazen ise, genelde kusma, vücuttan soğuk ter boşanması, ishal ile ağır bir biçimde beliriverir. Neden olduğunu anlamak gayretlerin ötesinde bir olay olsa gerek.

Bu yüzden yıllardan beri bir günlük tutmaya başladım. Günlüğüme hava durumu, o gün yediğim yemekler, işimde zorlanıp zorlanmadığım, kocam seyahatte mi değil mi ve buna güncel her olayı kaydediyorum. Benim için 2 şey gerçektir. Birincisi, giysilerimin içinde bir üşüme hissetmeye başlıyorum. Bu bir migren habercisi, ikincisinde ise, fazla albüminli besinler alırsam vücudum alerjik bir tepki gösteriyor. Bunun yanı sıra ıhlamur çiçeği, bazı parfümler ve bazı temizlik maddeleri de böyle tepkiler oluşturuyor. Hepsi başağrısı yapmıyor. Bazen aksırmakla geçiyor. Bazen de migren başlıyor. Migrenin bende ruhsal bir nedeni olduğu yolunda hiçbir ipucu bulamadım. Rahatsızlığa karşı bazı şeyler denedim. Örneğin akupunkturun iğne yerine basınçla uygulanan türü gibi. Bir fark olmadı. Alerji oluşturan besinlerden kaçındım. Sırf bunun da yararı olmadı. Şu anda ağzımdaki dişlerin bütün dolgularını değiştirtmekle meşgulüm.

İki şeyin son olarak yararını gördüm. Mesela, suyu 30 derece ısıtılmış bir yüzme havuzu kenarında otururken vücudumun üst kısmını, balıkçı yakalı kazak, süveter ve şal ile kapatıyorum. Gece yatarken yatağa sıcak termofor koyuyorum. Bu arada bir bardak beyaz şarap içip daha önce de solunum jimnastiği yaparak, gerilimi atıyorum. Homeopatik ilaçlar alıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder