Yaşlılık

YAŞLILIK
Niçin bazı ağaçlar 8 bin yıldan fazla yaşarken bazı sineklerin ömrü 1 gündür? Niçin bir insan en çok 120 yıldan fazla yaşayamaz? Jerontolog denen yaşlılık uzmanları bu soruyu tek bir yanıtla cevaplandırmıyorlar. Amerikalı Doku Bilimi Uzmanı Leonard Hayflick, insanın ihtiyarlamasında kalıtım dokularımızın "genlerin" sorumlu olduğunu ve insanın varlığının ilk saniyesinden itibaren bir tür hayat saati bulunduğunu, ömrün sınırlarını bu saatin çizdiğini öne sürüyor.

Aynı uzmanın mesai arkadaşı W. Donner Denckla ise, gerek insanlarda gerekse hayvanlarda daha gençlik yıllarında salgılanan hipofiz hormonunun yaşlılığa neden olduğunu ölümün vadesini de bu hormonun saptadığını öne sürüyor.

Kesin olan, insanın artan yaşı ile birlikte bazı yeteneklerini kaybetmeye başlamasıdır. Yaşlılıkta ölen dokuların yenilenmesi ve onarılması yavaşlamakta, iyi ve kötü dokuların birbirinden ayırt edilmesi giderek güçleşmektedir.

Bunda ergenlik ve menopoz dönemlerindeki hormon dürtüsünün de etkisi bulunmaktadır. Bu olaylar insanın hayatında yeni dönemler oluşturmaktadırlar. Bilinen başka kesin bir gerçek de, bizlerin dedelerimiz, ninelerimiz, annelerimiz, babalarımızdan daha uzun yaşadığımızdır. Geçtiğimiz yüzyılın sonunda Avrupa'da ortalama insan yaşı 50 düzeyindeydi. Bugün ise ortalama insan ömrü sanayileşmiş ülkelerde 78 yıla ulaşmış bulunuyor. Aynı zamanda bir yaşlılık uzmanı olan eski Alman Aile Bakanı Ursula Lehr, gençlik yaşlarının zamanımızda giderek uzadığını belirterek, "Sağlık, dış görünüş ve içimizdeki dinamizm bakımından yüzyılımızın başında 49 yaşındaki bir kadını karşılaştırmak mümkün olsa günümüzde 70 yaşındaki bir kadından daha yaşlı olduğunu görürdük" diyor.

Yaşam saatimiz durmadan ilerliyor. Ancak bu saat birçok yaş gençte geri kalmaktadır. Bir insanın yaşı, yaşanan yıllardan değil, bilakis kişiliğinden ve kişiliğinin bireysel özelliklerinden kaynaklanmaktadır. İyi dostlardan oluşan bir çevre, bir hayat iksiri gibi olumlu etki sağlar. Ayrıca olaylara karşı merak ve ilgi, bedensel ve zihinsel jimnastik ve sağlıklı bir beslenme de bu alanda etkili olmaktadır.

Yaşlılık, cinsellik (cinsel iktidar) ile de bağımlıdır. Tüm yaşamı boyunca cinsel olarak aktif bulunan kişilerin, daha yüksek yaşlarda daha fazla cinsel etkinliğe sahip olduklarını söylüyor. Psikiyatrisi O.J. Thienhaus ise, ileri yaşlara kadar yaşayabilenlerin cinsel açıdan da etkin olduklarını söylüyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder