Ana rahminin dışında gerçekleştirilen, döllendirmeyle hayata getirilen bebeğe tüp bebek ismi verilmektedir. Yazar Aldous Huxley, "Güzel Yeni Dünya" isimli kitabında ana rahmine girmeden, cam bir piston içinde dünyaya getirilen bebeklerin yaşadığı korkunç bir dünyadan söz ediyordu. Din adamları gelecek kuşaklar için böyle bir kurgunun gerçekleşmesinden korkarken, bu dönem şimdi başlamış bulunuyor.
İngiltere'de 1978 yılında ilk tüp bebek, Louise Brown doğdu. Louise'in doğumu, annesinden alınan dişi yumurta dokusunun, babasından alınan sperma ile tüpte döllendirilmesiyle gerçekleşti. Olay günümüzde güncel uygulamalardan birisi haline girmiştir. Amerika'da 200 klinikte, tüpte döllendirilen yumurtanın ana rahmine yerleştirilmesiyle doğum olayları gerçekleştiriliyor.
Tüpte döllendirme olayı şimdiye dek hemen her seferinde başarıya ulaşmış bulunuyor. Ancak yumurtanın rahime yerleştirilmesinin ardından, kadınların sadece yüzde 16'sı hamile kalabilmiştir. Bu şekilde hamile kalabilenlerin ise, üçte ikisi çocuk doğurabilmiştir. Doğum yapanların yüzde 11'i ikiz, yüzde 3,2'si üçüz doğurmuştur. Avrupa'daki başarı oranları da bu düzeydedir. Uzmanlar günümüzde tüp bebek yöntemiyle doğan çocuk sayısının, tüm dünyada 7 bin dolayında bulunduğunu tahmin ediyorlar.
Bu tür insan üretimini eleştirenler, görüşlerinde bu nedenle daha da ısrarlı olmaktadırlar. Önceleri olduğu kadar, sonradan da yasal ve ahlaki tartışmalar hızını yitirmemiş bulunmaktadır. Eleştirenler, bu tıp harikasından ticarete dayalı bir insan üretimi başlayabileceğini öne sürüyorlar. Teknik ilerledikçe doğum garanti hale girecek, mükemmel bebek korunacak, işe yaramayan ise çöpe atılacaktır.
Yanıtlanamayan bir başka soru ise, bu yöntemle doğan bir bebek eğer özürlü olursa ne olacaktır? Bebeğin kalitesi henüz günümüzde bile yasal şikayet konusu olabilmektedir. Bremen eyalet mahkemesi birkaç yıl önce özürlü doğan bir bebek ile ilgili davada, bir kadın doğum uzmanını bu çocuğa ömür boyu nafaka ile tıbbi masraflarını ödemeye mahkum etmişti. Nedeni doğum öncesinde anne adayının teşhisin muhtemel sonuçlarından haberdar edilmemesiydi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder