Genellikle:
- Gebelik süresi 37 haftadan az,
- Doğan bebeğin ağırlığı 2.500 gr. ya da daha az,
- Bebeğin boyu 47 cm. ya da daha az olan bebekler, erken doğmuş olarak kabul edilir.
Bebeğin ne şekilde bakılması gerektiğinin kararlaştırılmasında gelişim derecesi ve buna bağlı olarak zayıflık önemli rol oynar.
Tüm çocukların yaklaşık olarak: % 8-12'si erken ve gelişmemiş olarak doğar. Kilo azlığı ve boy kısalığından başka aşağıdaki belirtiler de bebeğe prematüre niteliğini verir:
- Cılız, ince, kırışık cilt,
- Yoğun parlak kırmızı cilt rengi,
- İnce, parlak karın örtüsü,
- Vücudun birçok yerlerine yayılmış ve bol miktarda tüy,
- İnce kıllı, az miktarda saç ve kaş,
- Ayak tabanlarının ön kısmında az sayıda ayak çizgileri,
- Kulak kıkırdağının yokluğu ya da iyi gelişmemesi,
- Erkek bebeklerde testislerin torbada olmaması,
- Dış üretim organlarında büyük dudakların küçük dudakları örtmemesi (kız).
ERKEN DOĞUMUN NEDENLERİ NELERDİR?
Erken doğumun nedenleri çok çeşitlidir. Bunlar arasında özel yaşam koşulları (ağır iş, deniz düzeyinden fazla yüksek yerlerde oturma, kalıtsal özellikler, nikotinin veya alkolün aşırı derecede alınması, annenin yetersiz beslenmesi vb.), vücut nitelikleri (ana-babanın ufak tefek olmaları vb.), annenin gebelikten önce ve gebelik sırasında geçirdiği hastalıklar sayılabilir. Bazen erken doğumun nedeni, doğrudan doğruya bebeğin gelişimiyle ilgilidir (ikizler, anormal gelişim).
Bebeğin gerektiği gibi gelişmemesi ve yaşama gücünün azlığı, elbette yeni doğmuş bir bebeğin yaşamı için çok daha büyük tehlikedir. Bebek henüz soluk alma, beslenme ve sindirme, vücut sıcaklığını koruma, mikroplara karşı direnç gibi önemli yaşam çalışmalarını aksatmadan sürdüremez. Erken doğan bebekler, bizim bugün riziko bebekler olarak nitelendirdiğimiz bebeklerin büyük bir bölümünü meydana getirirler. Bunların yaşama şansları, olgun doğmuş bebeklerinkine oranla daha azdır. Akciğerlerin ve beyindeki solunum merkezinin gelişmemiş olması, çok tehlikeli 'nefes darlığı ve oksijen yetersizliği'ne neden olabilir. Karaciğerin toksin (zehir) giderici fonksiyonunu yeterince yerine getirememesi akut (birden olan) ve kronik (uzun süren) sarılığa neden olabilir. Kanamaya eğilim ve diğer organ sistemlerindeki yetersiz çalışma eğilimleri daha büyüktür. Tüm bunlara karşın modern tıp, erken doğan bebeklerin çoğunu yaşatmayı başarmaktadır. Hastanelerin ve doğum evlerinin tam donanımlı yenidoğan yoğun bakım servislerinde erken doğmuş bebekler için küvöz vardır. Erken doğmuş bebek, küvözde; değişmez ısı, nemlilik, oksijen miktarı ayarlanmış ve sterilize edilmiş bir ortamda korunarak yaşatılır. Küvöz, bebeklere hareket olanağı sağladığı gibi, havadan alınacak mikroplara karşı da onları korur.
Erken doğmuş bebeklerin bakımı, beslenmesi, tedavisi ve hastalıktan korunması özel bakım isteyen bir iştir. Erken doğmuş bebek tüm bu tehlikeleri atlatacak yaşama gücüne sahipse, genellikle birkaç hafta sonra annenin bakımına verilebilir. Hastaneden çıkarken anneye bakım ve beslenmenin tüm incelikleri anlatılır. Bir "riziko bebek" olan bebek, zaman zaman bir çocuk doktoru tarafından özel bir itinayla muayene edilir. Böylece, sonradan ortaya çıkması mümkün olabilecek aksaklıklar zamanında görülerek erken tedavi için gerekli tedbirler alınır. Hastanelerimizde erken doğmuş bir bebeğin normal gelişimi için gerekli koşullar sağlanabilir.
Aramalar: prematüre nedir , küvöz nedir , pırematüre ne demek , kaç haftalık bebekler erken doğum sayılır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder