Yunanca (idios) kendi, (Krasis) karışma sözcüklerinin türevi olan idyosenkrezi, bir şahıs veya topluluğa özgü, garip davranışlar tutkusuna denir. Bilinçsiz şekilde ortaya çıkan cinsel tasavvurlar da böyle anılıyor.
— "Ona aşık olduktan sonra o zamana dek neler kaçırdığımı anladım." Eşini aldatan kadın veya erkeğe özgü idyosinkrezi. Yeni bir eşe karşı bir tür iltifat gibi gözüken bu sözler ruhsal bir sorunu da yansıtabilir. Burada bir insanı tümüyle değiştirebilecek ancak tatmin olduktan sonra farkına varılan bir arzu anlatılıyor. Eşiyle o zamana dek yıllarca normal yaşayan birisi, artık onunla arkasındaki köprüleri uçurduğunu, orgazm olmanın ne olduğunu ilk kez yeni sevgilisinin kendisine gerçekten öğrettiğini ifade ediyor.
Bu arada oyunun içine fetişizm de girmektedir. Eski Fransız Kralı 18'inci Lui gibi. Bu kral, sevdiği kadının çıplak cildine enfiye koyup çekmeden orgazm olmuyordu. Kadınına bu yüzden "Kraliyetin Enfiye Kutusu" diyorlardı. Bunun idyosinkrezinin içine başka bir insanın vücudunun bir kısmından çekinme duygusu da girer.
Bunun sonucunda alerjik tepkiler, hatta cinsel iktidarsızlık ortaya çıkabilir. Berlinli seksüel araştırmacı Magnus Hirschfeld, kadının göğüslerine karşı bu tür aşırı duygular hisseden bir doktordan söz ediyor. Bu doktor kadın hastalıkları uzmanı iken mesleğinin kendisini böylesine tahrik etmesi yüzenden muayenehanesini kapatmış, branş değiştirip çocuk uzmanı olmuştu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder