Kızlık Zarı ve Dikimi Hakkında Bilgi

KIZLIK ZARI HAKKINDA BİLGİLER

Kızlık zarının latince adı hymendir. "HYMEN" Yunan mitolojisinde Evlilik Tanrısının ismidir. Kızlık zarı, ülkemizde ve dünyanın bazı bölgelerinde halen sosyal ve kültürel anlam­da önemini korumaktadır.

Kızlık zarının henüz bozulmamış olma­sı bazı insanlar tarafından yanlış bir düşünce ile "kadının bekaretinin bozulmamış" anlamına gelmesi­ne, yani bir erkekle cinsel bir birliktelik yaşamadığına işaret görülmektedir. Yine yanlış bir düşünce olarak "ilk ilişkide kanama olmaması" bazı insanlar tarafın­dan kadının daha önceden bir erkekle cinsel ilişkide bulunmuş olduğunun kanıtı olarak görülmekte ve bir­çok masum genç kız sırf bu yüzden tüm hayatlarını etkileyecek olaylarla karşılaşa­bilmektedir. Bu yalnız bizde görülen bir durum değil, birçok kültür­de görülmektedir.

Jinekologlar ne yazık ki genç kadınların "kızlık zarı muayenesi" için kliniğe getirilmelerine ve bazen küçük düşürülecek şekilde aşağılanmalarına tanık olmaktadırlar.

Bu yazıda kızlık zarı hakkındaki bazı yanlış bilinenleri, doğruları ile düzeltmek veya kızlık zarı hakkın­da bilinmeyenleri açıklığa kavuşturmak için soru-cevap şeklin­de basitçe bu konuya değinilmiştir.

Kızlık Zarı Vajinanın Tam Olarak Neresindedir?
Kızlık zarı, vajina girişinin 1 - 1.5 santimetre iç kısmın­da yer alan ince bir yapıdır.

Kızlık Zarı Neden Var? Kızlık Zarının Vücuttaki İşlevi Nedir?
Anatomik ve fizyolojik yönden kızlık zarının bilinen bir işlevi yoktur. Genital sistem enfeksiyonları­na karşı koruyucu bir işlevi olduğu düşünülmesine karşın, ortasında delik olan bir yapının enfeksiyonlara karşı nasıl koruyucu olacağı tartışma konusudur ve bu görüş tam olarak geçerlilik kazanmamıştır. Aslında enfeksiyonların bakire olanlar­da daha nadiren görülmesi­nin nedeni, bu kızların cinsel yolla bulaşan hastalıklara maruz kalmamış olmalarıdır. PID (pelvik enfeksiyon) ve vajinit gibi enfeksiyon hastalıkları aktif cinsel yaşam başladığında daha çok cinsel yolla bulaşan bakteriler­le başlayan enfeksiyonlardır.

Kızlık Zarları Kişiden Kişiye Farklılık Gösterebilir Mi?
Anatomik olarak kızlık zarı vajinanın hemen giriş kısmın­da yerleşmiş, en sık görülen şekliyle ortasında adet kanının ve vajinal sıvıların akması­na olanak sağlayan küçük bir delik bulunan yarı esnek, ince bir yapı­dır. Bazı kadınlarda bu yapı çok sert veya çok esnekte olabilir. Bazı kadınlarda orta­da bir yerine iki veya daha fazla delik olabilmektedir. Ender durumlarda zarın ortasında­ki delik o kadar büyüktür ki, muayenede neredeyse zar hiç yok sanıla­bilir.

Çok ender olarak kızlık zarında hiç delik olmaya da bilmektedir. (imperfore himen). Bu durumda adet kanaması genç kızlıkta görülen ilk kanama­dan itibaren sürekli genital kanal içinde birikir ve her adet döneminde kız "adet olamamaktan fakat aşırı ağrı duymaktan" yakınır. Kanama öyle ileri boyutlar­da birikebilir ki, tüm rahim ve tüm vajina kanla dolmuş ve genç kızda halen ilk adet kanaması gerçekleşmemiş ola­bilir. Bu tehlikeli bir durumdur ve kadının genital sisteminin zarar görmeme­si için ameliyatla kızlık zarının delinmesi ve içerideki kanın boşalması sağlanmalı­dır.

Doğum sonrasında kızlık zarı yalnızca kalıntılar şeklinde varlığını sürdüre­bilir.

Kızlık Zarı Cinsel İlişki Sırasında Mutlaka Kanar Mı?
Kızlık zarı nispeten esnek olmasına karşın, vajinanın içine girme denemelerin­de (cinsel ilişkiyle, parmaklarla veya muayene aletleriyle) kolaylık­la yırtılabilen ve kanayan anatomik bir yapıdır. Ancak kişiler arası önemli yapısal farklılıklar nedeniyle kızlık zarı aşırı esnek olanlarda veya zar üzerin­de yapısı itibariyle az sayıda damar bulunması durumunda ilk cinsel ilişkide kanama meydana gelmeye­bilir. Bunu istatistiksel olarak ortaya koyan bir çalışma olmamakla beraber deneyimler kadınların muhtemelen %1-2'sinde kızlık zarının ya aşırı esnek olması, veya damarlanması­nın az olması sebebiyle ilk cinsel ilişkide kanamadığını göstermektedir.

Bakire bir kadının jinekolojik muayene olması mümkün müdür?
Jinekolojik muayenenin en önemli aşamaların­dan biri vajinanın ve rahim ağzının gözlenmesi için yapılan spekulum muayenesidir. Günümüz tıp uygulamalarında bakire olanların muayenesinde çoğu kez bu işlem uygulan­mamakta ve elle muayene makat yoluyla yapılmaktadır.

Doktorlar arasında yaygın olan diğer bir muayene eğilimi ise bakire birinin yalnızca ultrasonografiyle değerlendirilmesi­dir. Bu yaygın eğilimin nedeni, halk arasında "muayenenin ultrasonografiye göre daha az gelişmiş bir yöntem olduğu" şeklindeki yaygın görüş nedeniyle kadınların doktorlarını "sadece ultrasonografiyle tanı koyan doktor"lar arasından seçme eğilimleri­dir.

İşin aslı, bakire bir kadının değerlendirmesinde yalızca karından yapılan ultrasonografi yeterli değildir. Akıntı, kasık ağrısı gibi şikayetlerin değerlendirmesin­de kızlık zarına hiç bir zarar vermeden makattan muayene yapılma­sı mümkündür ve imhal edilmemesi gerekmektedir.

"İlk Gece" Nelere Dikkat Etmek Gerekir?
İlk gecede yani ilk cinsel ilişkide kadına ve erkeğe düşen önemli görevler vardır. Bu ilk deneyimin güzel ve hatırlandığın­da iyi duygular uyandıran bir deneyim olması için kadının kendini bu ilk deneyi­me psikolojik olarak hazırlaması gerekir. Ön sevişmeyle vajinada yeterli kayganlık sağlanmalı, eğer bu kayganlaşma sağlanamıyor­sa kayganlaştırıcı jel şeklinde eczanede satılan ve reçetesiz de kolaylıkla alına­bilen ilaçlar kullanılmalıdır.

İlk cinsel deneyim mutlaka ağrılı olacak diye bir kaide yoktur. Kadın kendini yeterince gevşettiğinde, erkek de yumuşak yaklaştığında ağrısız bir ilk deneyim gerçekleşmesi çok muhtemel bir durum­dur.

Kadınların ilk deneyimlerinde korkularının en önemlilerin­den biri de gebe kalmaktır. Bu yüzden erkeğin prezervatif kullanması veya kadının doktoruna danışarak uygun bir korunma yöntemini kullanmaya başladık­tan sonra cinsel ilişkide bulunması en ideal çözümdür.

İlk Cinsel İlişkide Zar Yırtılmasında Aşırı Kanama Olur Mu?
Özellikle erkeğin çok aceleci ve sert davranması durumun­da ufak yapılı kadınlarda zarla birlikte vajina dokusu da yırtıla­bilir veya zedelenebilir. Bu durum çok aşırı kanamayla seyreden ve büyük olasılıkla dikiş atılarak tedavi edilmesi gereken bir durumdur. Kızlık zarının çok aşırı sert yapısı olması da bu durumun oluşmasın­da büyük bir etken olabilir.

Normalde ilk ilişkide oluşan kanama, seyreden birkaç dakika içinde en geç ise yarım saatte durur. Eğer kanama çok şiddet­li olursa veya uzun süreler geçmesine rağmen durmazsa böyle bir durumda mutlaka doktora başvurmak gere­kir.

Bazı durumlarda ilk ilişkide kanama olur, yırtık yeri iyileşir, daha sonraki ilişkilerde tekrar kanar. Bu da kızlık zarının aşırı sert veya fazla "damarlı" olmasından ötürüdür. Kanama miktarı fazla değilse, her ilişkide oluşan kanama kısa süreliyse endişelenecek bir durum söz konusu değildir.

Kızlık Zarı Tamir Edilebilir mi? Kızlık Zarı Dikimi Mümkün mü?
Kızlık zarının tamiri mümkündür ve tüm dünya­da bunu uygulayan doktorlar ve uygulamayı talep eden kadınlar vardır. Bu tamirin başarılı olup olmayacağı­nın en önemli belirleyicisi yırtılmadan sonra geçen süredir. Yırtılma eğer yakın bir zaman­da oluştuysa (birkaç gün önce) kolaylıkla tamir edilebilir. Çok kez cinsel ilişkide bulun­muş, doğum yapmış kadınlarda ise kızlık zarının parçaları azalmış olduğundan tamiri çok zor da olsa gerçekleşebilir veya başarısız ola­bilir.

Kadın Hastalıkları Ve Doğum Uzmanları'nın Tümü Bu Tamiri Yapar Mı?
Hayır. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanlarının çok önemli bir kısmı etik sorunları göz önünde bulundurur ve bu tamiri yapmaktan kaçınır.

Kızlık Zarı Bozulmadan Hamile Kalınır Mı?
Evet. Gebeliğin oluşması için kızlık zarının bozulması şart değildir. Yukarıda anlatıldığı gibi esnek olan bir zar tam bir cinsel ilişkide bozulmaması­na karşın gebelik ortaya çıkabilir. Diğer bir yol da yine ender görülmesi­ne karşın erkeğin kızlık zarına çok yakın bir yere boşalmasıdır. Spermler oldukça hareketli hücreler olduklarından vajinanın girişinden rahim ağzına ve buradan da iç genital sisteme kendiliğin­den ulaşarak gebeliği başlatabilirler.

Muayenede Kızlık Zarının Sağlam Olup Olmadığı Anlaşılabilir Mi?
Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanının yaptığı bir muayenede kızlık zarının yırtılmış olup olmadığı, yırtılmışsa bunun eski bir yırtık mı, yeni bir yırtık mı olduğu anlaşılabilir. Ancak Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanları resmi bir kurum­da adli tabip olarak görevli olmadıkları sürece bu muayeneyi yapmayı veya muayene sonucunda rapor vermeyi reddetme özgürlüğüne sahiptirler. Dahası Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanları hasta dışında­ki başka birine muayene sonucunu bildirmek zorunda da değildirler.

Konuyla ilgili aramalar: kızlık zarı dikilir mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder