YENİDOĞANDA APNE
Apne terminolojik olarak 20 saniye ve üzeri solunum durmasıdır. Bradikardi (KTA < 100/dlk) ile birliktedir ve apne süresi uzadıkça solukluk, hipotansiyon ortaya çıkar, taktil stimülasyona cevap alınamaz. Apne bulgusu olan yenidoğanda, gestasyon yaşı ve apnenin ortaya çıktığı postnatal yaş önemlidir.
Gestasyon yaşına göre; term bebeklerde apne ve bradikardi hemen daima patolojik bir nedene bağlıdır ve araştırılmalıdır. Pretemlerde, özellikle 34 gestasyon haftası altındakilerde, sadece prematüriteye bağlı apne olabilir. Nedeni beyin sapı solunum kontrol merkezinin immatüritesidir.
Ortaya çıkış zamanına göre: Prematüriteye bağlı apne genellikle postnatal 3 günden sonra ortaya çıkar. İlk 24 saatte ortaya çıkan apneler her gestasyon yaşı için patolojiktir.
Apne ortaya çıkış nedenine göre üç şekilde değerlendirilir.
a)Santral apne: Bu tip apnede solunum çabası ve diafragma hareketi yoktur. Sorun genellikle santral sinir sistemi ile ilgilidir
b)Obstrüktif apne: Solunum çabası vardır ancak obstrüksiyona bağlı soluk alıp verme mümkün olamamaktadır. Sorun genellikle solunum yolunu tıkayan bir nedendir.
c)Mixed Apne: Bu tipte apne önce obstrüktif tipte başlar, sonra santral apneye döner.
APNE NEDENLERİ:
A)Santral sinir sistemine ait nedenler
1)Perinatal asfiksi
2)İntraventriküler veya subaraknoid kanama
3)Menenjit
4)İntrakranial basınç artımı ile birlikte olan hidrosefali
5)Nöbet ortaya çıkaran serebral infarktlar
6)Konvülsiyon
B)Solunum ve Kardiyovasküler sisteme ait nedenler
1)Hipoksi
2))Solunum yolunda mukus tıkaç
3)Gastroösefageal reflü
4)Boynun kıvrılarak solunum yolunu tıkaması
5)Burun deliklerinde tıkanıklık
6)Yetersiz ventilasyon ya da erken ekstübasyon
7)Patent duktus arteriyozus
8)Hipoplastik sol kalp, büyük damar transpozisyonu gibi önemli kardiyak anomaliler
C)Diğer sistemlerle ilgili nedenler
1)Nekrozitan enterokolit, sepsis
2)Derin anemi
3)Hipoglisemi, hipokalsemi, hiponatremi, hiperpotasemi, hiperamonyemi, hipernatremi
4)Hipo veya hipertermi
5)Nazogastrik tüp uygulaması, aspirasyon ya da beslenme sırasında oluşan vagal refleks
6)Fenobarbital intoksikasyonu, diazepam ya da kloralhidrat uygulaması sonrası
7)Doğum öncesi anneye magnezyumsuflat, opiat ya da anestezik madde uygulanması
TEDAVİ
Apne bulgusu olan tüm term bebekler ve ilk gün apneye giren prematüreler olası nedenler yönünden araştırılmalı ve nedene yönelik tedavi yapılmalıdır.
Prematüriteye bağlı apnede atak tekrarlıyorsa ve uzuyorsa:
1)Prematürenin prone pozisyonda yatırılması tercih edilmelidir. Bu pozisyon, oksijen satürasyonunda düşüş süresinin kısalması ve bradikardi ataklarının sayısının azalması açısından yararlıdır.
2)Obstrüksiyonu engellemek amacıyla boynun aşırı ekstansiyon ya da fleksiyonu önlenmelidir
3) Prematüre apnesi taktil stimülasyona cevap verebileceği için, apne atağı sırasında taktil stimülasyon yapılmalıdır. Uyarıya cevap vermeyen pretermlere balon-maske uygulanmalı ve oksijen satürasyonu yükselinceye kadar devam edilmelidir. Daha sonra oksijen satürasyonu %85-93 arasında tutulmalı, bunun için hipoksik bebeklere nasal oksijen uygulanmalıdır. 34 hafta altındaki prematürelerde tekrarlayan apne atakları için 4-6 cmH2O basınçla CPAP uygulamak, apne ataklarının azaltılması açısından yararlı olmaktadır. Ciddi ve sık tekrarlayan apnelerde, prematürelerin mekanik ventilatöre bağlanmaları tercih edilmelidir
4)Nazogastrik/orogastrik sonda, aspirasyon gibi vagal refleksi uyararak apne oluşturacak nedenler ortadan kaldırılmalıdır. Aspirasyon yapılması gerekiyorsa farinks dikkatli şekilde aspire edilmelidir.
5)Ortam ısısının normal derecelerde olması, aşırı sıcak ya da soğuğun önlenmesi gereklidir.
7)Metilksantinler olarak bilinen Kafeinsitrat ve Teofilin, apne ataklarını ve solunum desteği ihtiyacını azaltmaları açısından yararlıdır. Bu ajanlar solunum merkezini stimüle ederek, diafragma hareketlerini arttırarak ve solunum depresyonu yaratıcı bir nörotransmitter olan adenosini antagonize ederek etkili olmaktadırlar.
Bu amaçla en sık kullanılan ajan kafeinsitrattır. Oral veya intravenöz 30 dakika infüzyon şeklinde 20 mg/kg yükleme dozundan 24 saat sonra 5-8 mg/kg/gün günde tek doz olarak uygulanmakta ve bebek 34 hafta oluncaya kadar devam edilmesi önerilmektedir.
Ülkemizde kafeinsitrat bulunmaması nedeniyle teofilin kullanılmaktadır. Teofilinin bir kısmı vücutta kafeine dönüşmektedir. Oral veya intravenöz 30 dakika infüzyon şeklinde 8 mg/kg yükleme dozundan 8-12 saat sonra 1.5-3.0 mg/kg/doz olmak üzere 8-12 saat arayla günde 2-3 doz olarak uygulanmakta ve bebek 34 hafta oluncaya kadar devam edilmesi önerilmektedir. Teofilinin gastrointestinal iritasyon, hiperglisemi, santral sinir sistemi iritabilitesi, taşikardi, titremeler, kusma gibi yan etkileri mevcuttur.
8)Yüksek doz kullanımda solunum sistemini stimüle edici etkisi olduğu bilinen Doksapram, kafein ya da teofiline cevap alınamayan durumlarda bazı merkezler tarafından kullanılmakla birlikte, ciddi yan etkileri nedeniyle çok tercih edilmemektedir.
KAYNAKLAR:
1)Miller MJ, Fanaroff AA, Martin RJ. Respiratory disorders in preterm and term infants In: Martin RJ, Fanaroff AA, Walsh MC. (eds.)Neonatal-Perinatal Medicine. Diseases of the Fetus and Infant.. Elsevier- Mosby 8th ed. Philadelphia, 2006;1122-1146
2).Decristofaro JD.Apne of Prematurity and apparent life-threating events. In: Spitzer AR.(ed.) Intensive Care of the Fetus and Neonate Elsevier-Mosby 2nd ed. Philadelphia,, 2005;541-555
3)Hansen TN, Corbet A. Control of breathing. In: Taeusch HW, Ballard RA, Gleason CA (eds.) Avery’s Diseases of the Newborn Elsevier-Saunders 8th ed. Philadelphia, 2005;616-633
4)Thompson MW, Hunt CE.Control of breathing: Development, apne of Prematurity, Apparent life-threating events, sudden infant death syndrome. In: MacDonald MG, Seshia MMK, Mullet MD. (eds.) Avery’s Neonatology, Pathophysiology and Managemet of the Newborn. Lippincott Williams-Wilkins, 6th ed. Philadelphia, 2005; 535-552
Prof.Dr.Nihal Oygür
--> YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM ANA SAYFAYA DÖN <--
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder