Akne (Sivilce) ve Tedavisi Hakkında


AKNE (SİVİLCE) VE TEDAVİSİ

Akne Nedir ? 
Genel olarak ' sivilce ' adıyla bildiğimiz akne en sık rastla nan cilt problemidir. Her 100 yetişkinin 85'inin hayatının bir dönemin de geçip gider, 15 'inde ise tedavisi güç bir hal alır.
Akne derimizde bulunan yağ bezleri nin  bir hastalığıdır, normalde bu bezlerin salgıladığı yağın deri yüzeyine çıkarak atılması gerekir. Ancak ergenlik dönemin de  yağ bezi daha fazla yağ salgılar, bu yağın deri yüzeyine geçişi ni   sağlayan kanal yoğunlaşmış bir yağ kütlesi nedeniy le   tıkanır. Aknenin temel nedeni bu tıkanmadır.
Aknenin Gelişimi
Bu tıkaç doğal bir boya nedeniyle (kirden değil!) siyahlaşır ve cildimiz de   zaman zaman gördüğümüz ve sıkmaya çalıştığımız siyah nokta lar   oluşur. Ancak tek neden bu değildir.
Derimizde ne kadar temizlesek  de birçok bakteri bulu nur . Bu bakteriler yağ bezlerinin tıkalı olan kanallarından içeri girerek hem varlıklarıy la   hem de ortaya çıkardıkları birtakım kimya sal   maddeler nedeniyle tıkanmış olan yağ bezinde iltiha ba   ( enflamasyona ) yol açarlar.
Akne Kimde ve Neden Oluşur?
12-17 yaş grubunda ki hemen hemen herkes, ırktan ve etnik özellikler den   bağımsız olarak akne problemi yaşayabilir. Bu kişilerin çoğu basit tedavilerle akne problemin den   kurtulabilirken, daha ciddi durumdakiler uzun süreli tedavi görmelidir ler.   Ergenlik dönemindeki gençlerin neredeyse %40 ’ı akne sorunları için bir dermatolog yardımına ihtiyaç duyacak kadar ciddi sorunlar yaşamakta dır.
Pek çok kişide akne sorunu 10 - 13 yaşları arasında ortaya çıkar. Genel de 5-10 yıl sürer ve 20’li yaşların başlarında geçer. Buna rağmen akne nin   20 ’li ve 30 ’lu yaşlarda da devam ettiği, hatta ergenlik döneminde akne sorunu yaşamayan kişilerde yetişkinlik de akne problemi yaşandığı da görülmekte dir.
Akne lezyonları en çok yüzde oluşur ama aynı zaman da   boyun, çene, sırt, omuz, kafa derisi, kollar ve bacakların üst kısmın da  da görülebilir.
Ergenlik döneminde görül en  aknelerin sebebi, kişilerin çocukluktan gençliğe geçiş döneminde yaşadık ları  değişiklikler dir.   Fiziksel olgunluğu sağlayan hormonlar, yağ bezleri nin   daha çok sebum üretmesine neden olurlar.
Yağ bezleri üzerinde en çok etkili olan hormon androjen hormonu dur.  Erkeklik hormonu olan androjen, kadınlarda da bir miktar bulu nur.
Yağ bezleri, içinden bir kılın büyüdü ğü   kıl foliküllerinde bulunurlar. Ergenlik döneminde folikülün etrafın da bulunan hücreler daha sık dökülürler. Akneli kişilerde, akneli olmayan kişilere göre hücreler daha çok dökülür ve birbirine yapışır. Dökülen hücreler sebu mla karışıp birbirine yapıştığında, folikülün ağzını tıkamaktadır. Bu esnada yağ bezleri sebum üretmeye devam etmekte ve foliküller sebumla dolmaktadır.
Buna ek olarak, ciltte yaşayan bir bakteri olan P.acnes, kapalı kıl foliküllerinde, daha kolay ve hızlı bir şekilde çoğalmaya başlar. Bu bakteri ciltte inflamasyona neden olan tahrişler yaratır; bazen foli külün duvarı patlayarak enfeksiyon cilde yayılır. Akne lezyonla rının siyah nokta lardan, sivilcelere, onların da nodüllere dönüşmesi işte bu şeklide olmaktadır.
Aknenin Dört Ana Nedeni 
Akne, kıl-yağ bezleri biriminin hastalığıdır.
Yağ bezleri isimlerini ürettikleri yağlı bir madde olan sebum’dan alırlar. Norm al şartlar altında sebum, kıl folikülü boyunca ilerler ve cilt yüzeyine çıkar. Akne oluştuğu zaman sebum folikülün içinde kalır ve dışarı çıkamaz. Akneler yağ bezlerinin daha yoğun olarak bulu nduğu yüz, boyun, sırt, kolların üstü ve omuzlar gibi bölgelerde daha çok oluşur. Siyah nokta şeklindeki akne lezyonlar ına komedon adı verilirken, kırmızı, şişmiş ve irinli lezyon lara papül, nodül ve püstül denilmektedir.
Komedonların oluşm asını sağlayan dört temel etken vardır:
  • Hormonlar (androjenler)
  • Artan sebum üretimi
  • Folikülün içindeki değişiklikler
  • Bakteriler
Hormonlar (androjenler): 
Akneler gen elde, vücut androjen hormo nunu daha fazla üretmeye başladığı zaman oluşur. Androjen üretimi 11-14 yaşları arasında en üst seviyeye ulaştığında akneler de artmaktadır. Genç kadınlarda menstrüel döngü nedeniyle değişen hormon seviyeleri aknelerde alevlenmelere neden olmakta dır. Bu değişiklikler yağ bezleri nin  androjenlere olan hassa siyetini  de etkilemektedir.
Artan sebum üretimi:
Yağ bezleri androjenler tarafından uyarıldıktan sonra daha fazla sebum üretmeye başlarlar. Yağlı sebum, folikülün içinde bir ikir ve yukarıya doğru hareket eder. Yukarı doğru hareket eder ken, normal cilt bakterileri ve ölü cilt hücreleriyle birleşir. Sebum üretimi arttıkça, kıl folikülünün tıkanma ve komedonla ra   neden olma ihtimali de artmaktadır.
Folikülün içindeki deği şiklikler:
Androjen üretimi arttıkça ve yağ bezleri genişledikçe, kıl folikülünün cildin altına doğru uzanan yapısı da değişime uğramaktadır. Normalde ölü hücr eler kademeli olarak dökülürler ve cilt yüzeyinden uzaklaşırlar. Ergenlik döneminde hücreler daha sık dökülürler ve birleşip yapışmaya daha müsaittirler, sebumla temas ettiklerinde folikülü tıkaya bilirler. Bu durumda sebum ve ölü hücreler folikülde bir tıkaç oluşturur lar.
Bakteri
Kapalı folikül, bakterile rin  üremesi için uygun bir ortamdır. Özellikle bu ortamda yaşayan bakteri P. acnes bakterisidir. Bu bakteri, sebumla beslenir ve aknesi olsun olmasın herkesin cildinde bulunur. Yağ bezi tıkandığında ve içi sebumla dolduğunda P.acnes bakteri si çok daha çabuk çoğalır. Bakterinin ürettiği kimya sallar folikül içinde ve cilt yüzeyin de  inflamasyona neden olur.
Tüm bilgileri birleştirirsek..


Tıkalı foliküller iki çeşit akne oluşumuna neden olabilirler :
(1) komedon, ya da enfeksiyon suz siyah noktalar, ya da
(2) papül, püstül ve nodül adı verilen enfeksiyon lu lezyonlar
Cilt Yapısı 
Cilt, vücudu dışarıya karşı koruyan bir bariyer dir. Aynı zaman da vücut ısısını ve su dengesini korur, çeşitli zararlı maddelerin ter yoluyla vücuttan atılımını gerçekleştirir. Kabaca üç tabaka dan oluşur. En altta destek dokusu olan kollajenden, kan damarları ve salgı bezlerin den zengin dermis tabakası yer alır.
Ortada stratum bazale adı verilen sürekli yeni hücrelerin yapıldığı taba ka vardır ki bu hücreler yavaş yavaş cildin üst tabakalarına doğru yolcul uk ederler ve yaklaşık 14. günde artık canlılıkları nı kaybetmeye başlayarak en üstte birikerek stratum korneumu (boynuzsu tabaka) oluştururlar. Normal bir cildin sağlığını ve güzelliğini sürdürebilmesi için en üstteki ölü hücrelerin sürekli dökülüp yenilen meleri gerekir. Ancak günümüz de beslenme alışkanlıkları, yeterince su ve taze sebze tüketilmemesi, sigara dumanı, yetersiz egzersiz ve stres gibi etkenlerin de katkısıyla bu ölü hücreler beklenen hızda dökülemez ve tabaka lar halinde birikerek cildin üzerini örter, cansız, sağlıksız, mat bir görüntü oluştururlar. Sonrasında siyah noktalar ve komedonlar geliş ir. Akneye eğilimli ciltlerde ise bunları sivilceler izler. Güneş ve yaşlanma da orta tabakada hücre yenilenmesini yavaşlatarak ve destek dokusu olan kollajende azalma ya neden olarak cilt sağlığını olumsuz etkilerler.
Genetik Etkenler
Akne genetik özellikler de içer en bir olgudur. Aslında herkes belli bir derece ye kadar akne sorunu yaşayabilir, ama bazı kişile rin kimi akne türlerine genetik bir yatkınlıkları vardır. Eğer anne veya baba ergenlikte ya da hayatının herhangi bir döneminde akne problemi yaşamışsa çocuklarında akne görülme ihtimali daha yüksektir.
Akne tedavisi konusunda özellikle son 15-20 yıl içinde yaşanan gelişmeler sayesinde artık tedavi edilemeyen akne türü kalmamıştır. Eğer böyle bir risk altındaysanız yapmanız gereken onu bir dermatolo ğa götürmek ve tedavisini takip etmek olmalıdır.
Kısaca

  • Akne lezyon ları daha çok yüzde görülür, ama aynı zamanda boyun, omuz, göğüs, kafa derisi, kalça, kol ve bacaklarda da görüle bilir.
  • Akne oluştuktan sonra yüzey de kalan kırmızı leke, bazen ciltte 4-6 ay boyunca görülebilir. Sıcakta ya da egzersiz sonrasında bu iz daha da belirgin bir hale gele bilir.
  • Akne tedavisi haftalar ya da aylar süre bilir.
  • Sadece bölgesel tedavi işe yaramaz. Yüzün ve aknele rin yayıldığı bölgenin tümü düzenli olarak tedavi edilmelidir. Böyle ce yeni aknelerin oluşması önlene bilir.
  • Akne geçici bir problem değildir. Ancak tedavi edilebilir bir durumdur. Ne kadar kısa süre içinde tedaviye başlarsanız, o kadar kısa zamanda iyileş me başlar.
  • Akneler bir gecede iyileşmez, cildin tamamen düzelmesi için zaman gerekmektedir.
  • Akne hemen her zaman kozme tik bir hastalıktır. Genel fiziksel sağlığa zarar veren bir durum değildir.
  • Akneler ciltte kalıcı izler bıraka bilir ve bu da kişinin ruhsal durumunu olumsuz etkileyebilir. Akne hastalarının mutlaka bir dermatolog gözetiminde tedavi olmaları gerekmekte dir.
  • Bugün geliştirilen pek çok ürün ve ilaç sayesin de çocuğunuzun uzun süreli akne problemi yaşamasına ve kalıcı izlere sahip olmasına gerek yoktur.
  • Akneleri sıkmak kalıcı izlere ve lekelere neden olur.
  • Erkekler uzun süreli ve daha çok sayı da akne oluşmasına eğilimlidirler.
  • Yapısal özellik ler ve hormonal değişiklikler aknenin en önemli nedenleri dir.

Akne Tedavisi Niçin Gereklidir ? 
Akne tedavisinin en önemli amaçla rından birisi, iyileşmekte olan kist ve nodüllerin cildinizde iz bırakmasını önlemektir. Çünkü izler ortaya çıktıktan sonra cildi pürüzsüz bir hale getirmek oldukça zordur. İkinci önemli amaç akneli olarak geçirdiği niz süreyi (bu süre bazı olgularda 10 yıldan çok daha uzun olabilir) kısaltmaktır. Üçüncü önemli amaç ise aknenin neden olduğu hoş olmayan görüntüden dolayı oluşabilecek sıkıntıyı ve olası psikolojik sorun ları ortadan kaldırmaktır.
Akne nasıl tedavi edilebilir ? 
Akne, ister hafif ister ciddi olsun dermatoloğunuz un yardımıyla kontrollü ve güvenli biçimde tedavi edilebilir. Ancak farklı türde ve farklı ciddiyet derecesindeki akneler için değişik tedavi seçenekleri vardır.
Dermatoloğunuzun önerilerine uymanız ve tedaviyi bilin çli bir şekilde ve aksatmadan sürdürmeniz gerekmektedir.
İlaç Tedavisi 
Reçeteli ilaçlar mutlaka bir dermatolog tarafın dan yazılmalıdır. Unutmayın ki; en etkili tedavi bile aylar boyunca sürebilir. Akne den şikayetçi olanların %92’si tedavi başladıktan sonra altı ay için de %80 iyileşme kaydederler. Tedavi, tekrarlanan kürler nedeniyle uzayabilir. Bu konuda sabırlı olmanız gerekmekte dir. 


1) Deriye yüzey sel olarak uygulanan (topikal) tedavi alternatifleri: 
Ergenlik döneminde görülen akne ler (fizyolojik akne) genellikle topikal tedaviye iyi yanıt verirler. Ancak topikal tedavinin yanıt verme diği durumlarda ağızdan ilaç tedavisi gerekli olacaktır. 

  • Benzol Peroksit (Benzoyl Peroxide): Benzol peroksit akneye neden olan P. Acnes bakterisini yok etmek için kullanı lır. Sonuç vermesi iki hafta kadar zaman alır ve uzun süre düzenli olarak kullanıl ması gerekmektedir. Yağ üretimini durdur madığı için kullanıma ara verildiği takdirde akne ler tekrarlar. Pek çok losyonda, kremde ve jelde bulunmakta dır. Daha hafif akne vakalarında kullanılması tavsiye edilir.
  • Salicylic Acid (Salisilik Asit): Salisilik Asit ciltteki hücre lerin anormal olarak kuruyup dökülmesine iyi gelmektedir. Yağ üretimine ya da P.Acnes'ye doğru dan bir etkisi yoktur. Tıpkı benzol peroksit gibi uzun süreli ve düzenli olarak kullanımı gerekmekte dir. Kullanımı bıraktıktan sonra akneler yine belirgin hale gelecek tir. Piyasadaki pek çok losyon ve kremin içeriğinde bulunmaktadır.
  • Topikal antibiyotikler: P. acnes'in üremesi ni durdurarak veya yavaşlatarak enfeksiyonu engellemeye çalışır. Doktorunuz size krem, jel ve losyon şeklinde ki topikal antibiyotiklerden birini önerebilir. Topikal antibiyotiklerin, ağız yoluy la alınan antibiyotiklere göre etkisi daha sınırlıdır.
  • Topikal retinoid ilaçlar: Soyucu etkileri vardır. Gözenekle rin dolmasını engelleyerek akneleri kontrol altına alırlar. Benzol peroksit ve ağızdan alınan antibiyotiklerle birlikte kullanıla bilirler. Bu konuda dermatoloğunuzun önerile rini dikkatle uygulamaya özen gösterin.

2) Ağızdan kullanılan ilaçlar: 
Ağızdan ilaç kullanımı orta derece de ve şiddetli aknesi olan hastalar için önerilmektedir. Bu tür ilaçlar sıklıkla topikal tedavi ile birlikte kullanıldığın da daha iyi sonuç verir. 

  • Oral antibiyotikler: Topikal tedavinin yeterli olamadığı durumlar da topikal tedavi ile birlikte veya yalnız başına oral antibiyotik tedavisi uygulanabilir. Antibiyotik tedavisi akne oluşumun da rolü olan bakterilerin (P. Acnes) sayısını azaltır ve bu bakteriler nedeniyle oluşan iltihaplan mayı ortadan kaldırır.
  • Oral kontraseptifler (Ağızdan kullanılan doğum kontrol ilaçları): Yağ bezleri kısmen seks hormonlarının kontrolündedir; bu nedenle akne genellikle ergen lik döneminde ortaya çıkar. Hormonlar ergenlik döneminde hem genç kızlarda hem de genç erkeklerde daha fazla miktarda üretilir. Hormonal tedavide amaç vücudun bu hormonları salgılamasını kont rol altına almaktır. Bu ilaçların kullanımı ile ilgili kararı mutlaka hekiminiz vermelidir. Yalnızca bayanlar için geçerli olan bir tedavi seçeneği dir.
  • Oral retinoidler: Bu gruptaki ilaçlar dan izotretinoin akne tedavisinde çok etkilidir ve yalnızca dermatologlar tarafından reçete edilerek kullanılabilirler. Diğer tedavi yöntemlerine cevap verm eyen ve şiddetli aknesi olan kişilerde başarı ile uygulanmaktadır. Yağ bezleri nin yağ üretimini önemli ölçüde azaltır. Siyah ve beyaz noktaların oluşumunu engeller. Antibiyotik olmama sına rağmen bakteri sayısını ve enflamasyonu giderir. Kullanım sırasında dermatoloğunuzun öneri ve uyarılarına dikkatle uyma ya özen gösterin.

Temizleyiciler: Piyasada akneye iyi geldiği söylenen pek çok sabun ve temizleyici ürün bulabilirsiniz. Bu ürünlerden çoğu aslında gereksiz dir ve cilde ciddi zararlar verebilir.
Akne İzleri 

  • Aknede iz oluşumu, sanıldığı nın aksine asıl olarak derin kistlerin ve şiddetli enfeksiyonların olduğu vakalarda saptanmaktadır.
  • Aknelerin kızlarda ve erkekler de iz bırakma riski eşittir.
  • Aknede oluşabilecek izin derecesini önceden saptamak mümkün olmaması na rağmen, erken ve etkili tedavinin iz oluşumunu önlediği bilinmektedir.
  • Akne izleri, şiddetli aknede vücudun tüm bölümlerin de olabilirse de, göğüs ve sırtta daha belirgin dir.
  • Akneler sıkılmadığı takdirde iz oluşturma ihtimali, büyük ölçüde azalır.

Akne ile İlgili Yanlış Bilinenler 
Akneler cildin yeterince temizlenmemesi yüzünden oluşur. (YANLIŞ BİLGİ)
Akne esas olarak kir ya da yüzey yağları nedeniyle oluşmaz. Her ne kadar fazla yağlar, ölü hücreler ve gün içinde biriken kirler cildi bakım sız gösterse de bunları elle ovalayarak temizlememelidir. Cildi temiz tutmanın kesinlikle birtakım yararları vardır ama aşırı yıkama vücudun daha fazla yağ üretmesine ve aknenin daha kötü olmasına neden olur. Bir miktar sebum, derinin çok fazla kuruma sını önlemek için gereklidir; dolayısıyla aşırı yıkama yarardan çok zarar getirebilir.
Çocuğumun cildini nasıl temizleme liyiz? 

  • Eğer çocuğunuzun aknesi varsa yüzünü cilde zarar vermeyen temizleyiciler le düzenli olarak temizlemeniz gerekmektedir. Yüzüne dokunmadan önce mutlaka ellerini yıkaması nı sağlayın.
  • Yüzünü dairesel hareketler ile yavaşça yıkasın. Sakın sert hareketlerle fırçalamasın, bu sadece cildin tahriş olmasına ve aknelerin alevlenmesi ne sebep olacaktır.
  • Yüzünü günde iki defa ılık su ve beyaz, kokusuz, pH: 5.5 olan bir sabunla yıkasın.Yumuşak, temiz ve kuru bir havluyla kurula sın.
  • Yağlı temizleyicileri, fondötenleri, içerdiği madde leri tam olarak bilmediğiniz güneş koruma kremlerini ve ilaç içeren ürünleri kullanmasını engelle yin.
  • Akneler kirden oluşmaz. Aslında yağlı ciltli insanlar diğer insanla ra göre daha temiz bir cilde sahiptirler; çünkü ciltlerini daha sık temizlerler. Ama aşırı yıkama akneleri daha kötüleştirir, cildi kurutur, kızartır ve yara oluşumuna yol açabilir.

Yüzüne çok sık dokunması nı önlemeye çalışın. Yüzüne her dokunduğunda akneye neden olan yağları ve bakterileri yaydığı nı ona anlatın. 
Yağlı gıdalar akneye neden olur. (YANLIŞ BİLGİ) 
Artık günümüzde akneli kişilerde balıkyağı, çikolata, patlamış mısır, süt ve yağlı yiyecekleri kısıtlama eğilimi ortadan kalkmıştır. Çünkü bilim sel araştırmalar aknenin beslenme ile bir ilişkisi olmadığını göstermektedir. 
Stres akneyi etkilemez. (YANLIŞ BİLGİ) 
Stres doğrudan doğruya akneye neden olmaz ama durumu nu ağırlaştırabilir. Akneye yatkın insanlarda, stresli durumlarda artan hormon üretimi sonucun da aknelerde alevlenmeler meydana gelebilir.
Güneşlenmek akneleri iyileştirir. (YANLIŞ BİLGİ) 
Bronzlaşmış ciltte leke ve izler daha az görülür. Çok düşük dozda güne şin aknelere iyi geldiği iddia edilmekte dir. Ancak doz ve süre uzadıkça ne yazık ki sivilceler daha da artabilir. Çünkü güneşe bağlı terlemenin artması yine gözenekleri tıkayan bir başka faktör yaratacaktır. Ayrı ca uzun süre güneşe maruz kalmak, cildin kalınlaşmasına, kurumasına ve gözenek lerin sert bir tıkaçla tıkanmasına yol açmaktadır. Öte yandan ultraviyolenin genel olarak cilt sağlığına yönelik zararları giderek daha da çok fark edilmekte dir.
Dermatologların pek çoğu akne lezyonları nın yaz tatilleri sonrasında arttığını gözlemlemiştir. Güneşten korunmanın en kolay ve etkili yolu ise ince bir “t-shirt” giymek ve şapka takmaktır. Eğer siz ve çocuğunuz güneşe maruz kalacaksanız 15 ya da daha yüksek koruma faktörlü bir koruyucu krem kullanmayı unutmayın. Yağsız ve komedon oluşturma yan bir koruyucu kullanmanız çok daha iyi olacaktır. Cilt tipinize göre güneşten korun mak için kullanmanız gereken koruyucu faktörler ile ilgili bilgileri aşağıdaki tablodan bulabilirsiniz.

TipCilt TürüSaç RengiÖzellikleriÖnerilen güneşten koru ma faktörü
Gündelik kullanımAçık havada
IÇok beyazKızılKolay yanar, hiç bronzlaşmaz1525-30
IIBeyazSarı, kestaneKolay yanar, hafif bronzlaşır12-1525-30
IIIBuğdayKestane, siyahBazen yanar, orta düzeyde bronzlaşır8-1015
IVEsmer (Akdeniz)SiyahAz yanar, iyi bronzlaşır6-815
VKoyu esmer (Ortadoğu)SiyahNadiren yanar, yoğun bronzlaşır6-815
VISiyahi (Zenci)SiyahHemen hiç yanmaz, koyu renkli6-815

Akneyi kendi haline bırakın. (YANLIŞ BİLGİ) 
Akne tedavi edilebilir bir hastalıktır. Günümüzde geliştiri len yeni tedavi yöntemleri ve ilaçlar sayesinde hiç kimsenin aknelerle yaşaması na gerek yoktur.
Yetişkinlerde Akne 
Akne genelde vücudun erkeklik hormo nu olan androjenin yüksek miktarda salgılandığı ergenlik döneminde görülür ve 20'li yaşlarda azalarak kendiliğin den geçer. Ama bazı yetişkinlerde akne problemi 30 'lu hatta 40 'lı yaşlarda bile devam eder.
Bunun en büyük nedeni hamilelik, menapoz sonucu oluşan hormonal dengesizlik ler ve genetik özelliklerdir. Yetişkinlerde görülen akneler dermatolo ğa başvurulduğu takdirde tıpkı ergenlik akneleri gibi tedavi edilebilir.
Öneriler 

  • Yorgunluk ve stresin; stres hormonları nı ve dolaylı olarak yağ yapımını artırdığı bilinmekte dir. Yorgunluk ve stresten olabildiğince uzak kalmaya çalışın.
  • Uyku esnasında cilt beslenmekte ve kendini yenilemekte dir. Bu yüzden uykunuzu iyi almaya özen gösterin.
  • Egzersiz herşey den önce genel sağlık için çok yararlıdır. Kan dolaşımını hızlandırır ve cildin de aralarında bulunduğu hayati organlara daha fazla oksijen gitmesini sağlar. Egzersiz den sonra yüzünüzde biriken ve bakteriler için ortam yaratan yağ ve teri mutlaka dikkatlice yıkayın. Aksi takdirde aknele rin artması mümkündür.
  • Su, vücut ve ciltteki hücrele rin içeriğinin önemli bir bölümünü oluşturur, toksinlerin vücuttan atılmasını kolaylaştırır ve besinlerin vücutta taşınmasını sağlar. Su içmek akneleri yok etmez ama cildin sağlığı nı korumaya yardımcı olur.
  • Saunalar dan ve havalandırma sı olmayan mutfaklar dan uzak durun.
  • Akneleri sıkmayın, üzerindeki deriyi ve iltihaplı kısımla rı koparmayın.
  • Ellerini zi sık sık yıkayın. Zaman zaman çok güçlü bir istek duysanız bile akneleri sıkma yın. Okurken, televizyon izlerken ya da ders çalışırken ellerini zin  yüzünüzden uzak tutması na  özen gösterin..
  • Yüzünüzü günde iki defa dermatoloğunuz un  önerdiği bir sabunla yıkayın. Havlunu zu  her gün değiştirin. (Nemli havlu bakterile rin  üremesi için çok uygun bir ortamdır).
  • Haftada en az iki kez saçınızı yıka yın.  Uyurken saçlarınızı yüzünüz den  uzak tutmaya çalışın. Gün içinde saçlarını yüzüne değmeyecek şekil de  toplayın.
  • Aşırı güneşlenme yin. 
  • Dermatologla olan randevularınızı düzenli olarak takip edin. Nelerin denendiği ni  ve nasıl sonuç verdiğini kaydedin. Tedaviyi yarım bırakmayın.
Kaynak: Fatih Üniv.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder