Visfatin Nedir
Yağ dokusunun, yalnızca yağ depolayan bir organ olmadığı, aynı zamanda salgıladığı sitokinler ile endokrin, metabolik ve inflamatuar bütünleşmeyi sağladığı bilinir. Bu sekretuar protein ailesi “adipositokinler” olarak adlandırılmıştır. Leptin, TNF-a, adiponektin, rezistin, visfatin (pre-B cell colony-enhancing factor/pre-B hücre koloni-genişletici faktör) (20) bunlardan bazılarıdır. Visfatin, esas olarak viseral beyaz yağ dokusu tarafından sentezlenen bir adipostokin/adipokindir. Yapılan klinik çalışmalarda, visfatinin obezite, insülin direnci ve inflamasyonda rol oynadığı görülmüştür.
Dolaşımdaki visfatin düzeyinin viseral yağ kitlesi ile korele olduğu tespit edilmiştir. Fukuhara ve ark., abdominal yağ dokusundan visfatin salınım olduğunu göstermişlerdir. Yani, visfatin salınımı abdominal beyaz yağ dokusundan yapılır. Visfatin mRNA, bu dokuda artmıştır. Ayrıca, morbid obezitede ağırlık kaybı sonrası, yağ dokusu kitlesinda azalma ile birlikte plazma visfatin düzeyinin de azaldığı gösterilmiştir.
Visfatin, insülin reseptörüne bağlanıp, insülinomimetik etkiler göstermektedir. Bu etki, kültüre edilmiş hücreler ve hayvan denekler üzerinde kanıtlanmıştır (20). Eksojen visfatin uygulanmasının, hayvanlarda kan glukozunu düşürdüğü görülmüştür (20). Çeşitli yayınların ortak sonucu; obezite ve Tip 2 DM hastalarında visfatin ekspresyonu ve salınımı artmış, ve plazma konsantrasyonları sağlıklı kişilerden daha yüksek bulunmuştur.
Obezite ilişkili insülin direnci deneysel modelinde, serum visfatin düzeylerinin obezitenin gelişimi boyunca yükseldiği görülmüştür. Başka bir çalışmada (137) ise, glukozun adipositlerde visfatin salınımı etkilediği tespit edilmiştir. Bu etkide, süre ve yoğunluk önemli gibi gözükmektedir. Obezite gelişiminde visfatinin artması, insülin direnciyle ilişkili görünmektedir.
Tümör nekrozis faktör-a’nın, adipoz dokunun farklılaşması ve insülin direnci oluşumunda rol aldığı bilinmektedir, ve obezitede düzeyi yüksek seviyede bulunmuştur. Xing ve ark. (138), 3T3-L1 adipositlerinde yaptıkları çalışmada, TNF-a’nın visfatin ekspresyonunun azalmasına yol açtığını ispatlamışlardır. TNF-a’nın sebep olduğu visfatin ekspresyonundaki azalma, insülin direnci gelişimine katkıda bulunmaktadır
Visfatin, ilk olarak Samal ve ark. (139) tarafından B lenfosit öncülleri için bir büyüme faktörü olarak tanımlanmıştır. Bu çalışmada (139), visfatinin, IL-7 ve kök hücre faktörünün B hücreleri üzerine olan etkilerini artırdığı belirlenmiş ve bu nedenle de, ‘‘pre-B hücre koloni artırıcı faktör’’ olarak isimlendirilmiştir.
Visfatinin sadece beyaz adipoz doku tarafından değil, ayrıca endotoksinle uyarılan nötrofiller tarafından da üretildiği gösterilmiştir (140). Akut akciğer hasarı (140), ve deneysel inflamasyon ve klinik sepsis (23) modellerinde visfatin düzeylerinin artmış olduğu belirlenmiştir. Akut akciğer hasarlı hayvan modellerinin bronkoalveoler lavajında, ve septik hastaların nötrofillerinde visfatin düzeyleri yüksek bulunmuştur (23,140). Yine, inflamatuar barsak hastalığında serum visfatin, ve intestinal epitelde visfatin mRNA düzeylerinin artmış olduğu raporlanmıştır (24). in vitro CD14+ monositlerde (24), visfatinin kemotaksisi ve IL-1(3, TNF-a, IL-6 üretimini uyardığı ve lenfositlerin çoğalma ve farklılaşma cevabını artırdığı gösterilmiştir. Aynı çalışmada (24), p38 MAPK’nın, SB203580 ile inhibe edildiğinde, visfatinin bu proinflamatuar etkilerinin ortaya çıkmadığı gözlenmiştir. Ek olarak, RA’li hastalarda kan visfatin düzeyinin, sağlıklı bireyler ile karşılaştırıldığında, daha yüksek olduğu saptanmıştır (141). Ayrıca, visfatinin, fare deneylerinde (24), immün cevabın başlatılması ve düzenlenmesinde önemli rolü olan NF-kB aktivasyonunda rol aldığı bildirilmiştir. Bu sonuçlar, visfatinin inflamatuar sürece katılıyor olduğunu gösterir.
Konuyla ilgili aramalar: Visfatin nedir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder