Çağdaş Sağlık Anlayışı

Bugün, sağlık dediğimiz zaman, eskiden olduğu gibi, sadece hasta olmayışı değil, bedensel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik halinde oluşunu anlıyoruz. Bunun yanında sağlıklı yaşamı da -hiç ayrım yapmadan- herkesin temel hakkı olarak sayıyoruz. Bu hak ilk kez Evrensel İnsan Hakları bildirgesinde vurgulanmıştır. Ülkemizde ilk önce 1961 Anayasasında, sonra da 1982 Anayasasında yer almıştır (Madde:17 ve 56). Çağımızda bu gelişmeyiş şöyle ifade edebiliriz: sağlık kişinin satın alacağı bir hizmet değil, devletin halka sağlamakla yükümlü olduğu bir haktır. Bu anlayış değişik bir felsefenin ürünüdür. (Toplum Hekimliği Felsefesi) Bunu ilk uygulamaya geçiren Dr. Grant’tır. Bu terimi ilk kullanan Dr. Deuschle’dir. Tanımı şöyledir: “Bir toplumu oluşturan herkesin bedence, ruhça ve sosyal yönden tam iyilik halinde olması için kişiye, sosyal biyolojik ve fizik çevreye yönelik önlemlerin tümelci bir yaklaşım ile planlanması ve uygulaması görüşü toplum hekimliğidir.”
Toplum felsefesinin üç önemli özelliği üzerinde önemle durmak gerekir:
1. Bir toplumda en önemli hastalık en çok görülen, en çok öldüren ve en çok sakat bırakan hastalıktır.
2. Hastalıkların oluşunu ve sonuçlandırılmasını biyolojik ve fizik etkenler yanında sosyal etmenler de etkiler.
3. Hekimliğin amacı tüm kişilerin sağlık düzeyini yükseltme, iş verimini arttırma, hastalıklardan koruma, hastalananları tedavi etme veya hastalığın gidişini yavaşlatarak hayatı uzatma, hastalık veya kaza sonucu sakat kalanları işe alıştırmak için bilgi üretme ve bu bilgileri uygulamadır.
Herkese sağlıklı yaşamın sağlanabilmesi için sağlığı çok etmenli bir sistem olarak görmek, kişileri çevreleri ile bütün olarak ele almak ve sağlığın korunmasına öncelik vermek gerekir.
Sağlığı etkileyen etmenler arasında önemli olan, kişilerin beslenmesi, eğitim düzeyleri, biyolojik, fizik ve sosyal çevreleri, konut, çalışma ve dinlenme koşulları ile sağlık hizmetlerinden yararlanabilmedir.
İnsanların çevresi ile bir bütün oluşunu Oxford Üniversitesi Profesörlerinden Dr. Ryle şöyle vurgular: “Hayatımızın otuz senesini klinik hekimliğinde öğrenci ve hoca olarak geçirdim. Bu 30 yıl süresince hastane servislerinde hastaların daha geniş açıdan olmasa bile daima daha etraflı ve ayrıntılı olarak, daha karışık ve daha mekanik yöntemlerle incelendiğini gördüm. Bu dönemde klinik hocaları ve hastanelerde çalışan araştırmacılar; insanın bir ailenin ve daha büyük sosyal grubun ferdi olduğu, insanın sağlığının ve hastalığının evinde, çalıştığı madende, fabrikada, dükkanda, denizde veya karadaki işyerindeki şartlarla ekonomik imkanlarına bağlı olduğu hususlarına yeterli kadar önem vermediler.”
Uygun ve yeterli beslenmenin sağlığın korunmasında ve iş veriminin arttırılmasındaki rolü tıpta klasik bilgiler arasındadır. Ancak herkesin yeterli beslenmesi bir yandan fakirlik, bir yandan bilgisizlik ve ilgisizlik nedeni ile sağlanamamaktadır. Sağlıklı bir yaşam ve iş veriminin arttırılması için çalışma ve dinlenme koşullarının olumlu hale getirilmesi işçi sağlığının temel konusudur.
Sağlık hizmetinden yoksunluk sistemdeki çok önemli etmenlerden biridir. Sağlık hizmetinden yoksunluk ya hizmetin olmayışından ya da varolan hizmetin kişiler tarafından kullanılmamasından iler gelir. Hizmetin olmayışına örnek olarak bir fabrikada hekim ve sağlık personelin olmayışı gösterilebilir. Ancak fabrikada bir hekimin bulunması da yeterli olmayabilir. Hekim görevini hasta veya kaza geçiren işçileri tedavi etmek şeklinde algılayabilir. İşçilerin beslenmesi, çalışma ve dinlenme koşullarının geliştirilmesi ile ilgilenmez ise,bu da hizmetten yoksunluğa neden olur. Hizmetten yoksunluğun bir diğer biçimi de varolan hizmetin kullanılmayışıdır. Örneğin: kişilerin sağlıklarını korumak için yapmaları gereken şeyleri bilmemeleri veya bildikleri halde yapmamaları hizmetin olmayışından daha sık rast gelinen bir durumdur.
Herkese sağlıklı bir yaşam sağlamada hastaları veya kaza geçirenleri tedavi kadar onları hastalıklardan ve kazalardan korumak gerekir. Sağlığın korunması için biyolojik, fizik ve sosyal çevreyi olumlu hale getirme yanında, kişiye yönelik önlemleri de uygulamak gerekir. Kişiye yönelik önlemler şunlardır: Bağışıklama, beslenmeyi düzenleme, hastalıkların erken teşhis ve tedavisi, aşırı doğurganlığın kontrolü, ilaçla koruma, kişisel hijyen ve sağlık eğitimi.


Konuyla ilgili aramalar: Sağlık hakkında bilgi, Çağdaş Sağlık Anlayışı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder